YILMAZ’DAN 128 MİLYAR DOLAR AÇIKLAMASI
Muhalefetin ‘128 milyar dolar nerede?’ sorusuna cevap veren Yılmaz, “Sanki bu döviz uçtu, buharlaştı gibi bir havada anlatılıyor. Merkez bankalarının varlıkları buharlaşmaz, bir varlık bir nitelikten başka bir niteliğe dönüşür; dolarken TL olur, TL iken altın olur başka bir şeye dönüşür” dedi.Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı ve Bingöl Milletvekili Cevdet Yılmaz, meclis genel kurulunda milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Bir milletvekilinin “Neden kurumlar vergisi artırılıyor?” sorusuna cevap veren Yılmaz, şunları söyledi: “Pandeminin olumsuz etkilerini gidermeye yönelik dünyada da kurumlar vergisi oran değişiklikleri önerilmektedir. Örneğin, İngiltere mevcut kurumlar vergisi oranı olan 19’u 2021 için yüzde 17’ye indirmeyi planlamışken bundan vazgeçmiş ve 2023 yılında yüzde 25 oranına artırmayı planlamıştır. ABD’de önceki dönemde yüzde 35’ten yüzde 21’e indirilen federal kurumlar vergisi oranını yeni yönetim yüzde 28’e çıkarmayı planlamaktadır. Böylece eyalet vergileriyle toplam oranın yüzde 34’e çıkması söz konusu olacaktır. Diğer yandan Almanya, Avustralya, Avusturya, Belçika, Fransa, Hollanda, İspanya, Japonya, Kanada, Kolombiya, Güney Kore, Meksika, Şili, Yeni Zelanda gibi ülkelerin kurumlar vergisi oranı hâlihazırda yüzde 25 ve üzerindedir.”
128 MİLYAR DOLAR NEREDE?
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın “Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Sayın Cevdet Yılmaz eski Kalkınma Bakanıdır tabii, bütçeyi çok iyi bilir. Bu anlamda, şimdi Sayın Cevdet Yılmaz Bey’e yani eski Kalkınma Bakanına soruyorum: 128 milyar dolar nerede?…” sözleri üzerine Yılmaz, şunları söyledi: “Sayın Tanal ismimi de anarak dile getirdi, dolasıyla ona da kısaca bir cevap vermek isterim: Merkez Bankasıyla ilgili sorulara çeşitli vesilelerle Sayın Cumhurbaşkanımız, Ekonomik İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız, çeşitli milletvekillerimiz, yetkililer cevap vermişlerdir. Ben de kısaca şunu ifade etmek isterim: Merkez Bankaları kâr amacıyla kurulmuş yapılar değillerdir. Ülkenin istikrarını, makroekonomik fiyat istikrarını korumaya dönük, bununla çelişmemek kaydıyla da kalkınmasını desteklemeye dönük olarak kurulmuş yapılardır.
Merkez Bankaları konjonktüre göre de hareket ederler. Bakın, son dönemde, pandemiyle birlikte dünyada sadece 3 büyük Merkez Bankasını; Amerika, Avrupa ve Jopanya’yı dikkate aldığınızda 7 trilyon dolar civarında bir genişleme söz konusudur. Bu 3 Merkez Bankasının yaptığı, tarihte görülmemiş ölçekte bir genişlemedir. Merkez Bankaları bu dönemde, pandemi şartlarında tarihte görülmemiş birtakım tedbirler, görülmemiş birtakım eylemlerde bulunmuşlardır. Bunu da ekonomilerin sıhhati açısından, geleceği açısından yapmışlardır. Bizim Merkez Bankamız da içinde bulunduğumuz şartları dikkate alarak birtakım tedbirler almıştır.
Geçen yıl yüzde 1,8 büyüdüysek bu kendiliğinden olmadı; dünyanın yüzde 3,5-4 küçüldüğü bir ortamda yüzde 1,8’lik büyüyen bir ekonomimiz var. G20’de, Çin’le birlikte, büyüyen iki ekonomiden biriyiz. Bunlar, işte, bu alınan tedbirlerle oldu. Her şeyin elbette bir bedeli var; cari açık verdik biliyorsunuz, turizmimiz pandemide çok ciddi bir darbe yedi, özel sektörümüz dış dünyaya olan borçlarını ödedi, azalttı buna benzer çok sayıda faktörü alt alta koyduğunuzda Merkez Bankamızın yaptığı çalışmayı anlamak mümkün.
Bir de şunu ifade etmek isterim: Sanki bu döviz uçtu, buharlaştı gibi bir havada anlatılıyor. Merkez bankalarının varlıkları buharlaşmaz, bir varlık bir nitelikten başka bir niteliğe dönüşür; dolarken TL olur, TL iken altın olur başka bir şeye dönüşür. Ha, bu dönüşüm esnasındaki değerleri sorgulayabilirsiniz, tartışabilirsiniz o ayrı bir tartışma ama varlıklar buharlaşmaz bir varlıktan diğer bir varlığa dönüşür.
Ekonominin ihtiyaçları çerçevesinde merkez bankaları bu kararları alırlar ve uygularlar. Siyaset yapmak istiyorsunuz, bir algı oluşturmak istiyorsunuz anlıyorum ama konumuzla ilgisi yok, burada tartıştığımız konular bambaşka konular ama kısaca da bu konuda görüşümü ifade ettim. Merkez bankalarının elbette normal zamanlardaki politikaları farklıdır, bu tür olağanüstü şartlarda uyguladıkları politikalar apayrıdır. Dünyada da bu görülmüştür, bizim merkez bankacılık uygulamamamızda da bunlar yaşanmıştır. Tabii, temenni ederiz ki bu dönem atlatılsın, dünyada da bizde de gerek aşılamayla gerek diğer tedbirlerle farklı bir döneme geçtiğimiz zaman Merkez Bankamızda o dönemin, yeni dönemin şartlarına göre politikalarını elbette güncelleyecektir.”