ESKİKAVAK VE İLBEY DERNEKLERİ:“HUKUKİ MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK”

İstanbul’da Dernek faaliyetlerini sürdüren Kiğı İlçesine bağlı Eskikavak- Arık ve İlbey Köyü Dernek üyeleri bir araya gelerek maden çalışmasına yeniden başlanmasına karşı, hukuki mücadelenin devamına karar verildi.

Toplantı sonrası gazetemize iki Köyü temsilen Eskikavak Arek Köyü Çevre Koruma ve Güzelleştirme Dernek Başkanı İbrahim Kudiş ve İlbeyi Derneği Başkanı Haydar Bayri tarafından yapılan yazılı açıklamada; “Durumu kabul etmiyoruz ve hukuki mücadelemizi sonuna kadar devam edeceğiz” denildi.

Açıklamada: “Kiğı bölgemizde Eskikavak, İlbey, Çevizli ve Aysaklı Köylerini kapsayacak olan maden çalışmasına karşı 2018 yılında Erzurum bölge mahkemesinde açtığımız dava neticesinde mahkemenin tayin ettiği bilirkişi raporu ile bölgenin özelliklerini dikkatte alarak böyle bir çalışma bölgede yaşamı yok edeceğini açık ifade etmiştir. Bunun üzerine bölge mahkemesi ve daha sonrası Danıştay Altıncı Dairesi tarafından çalışmanın durdurulmasına karar verilmişti.

Madencilik firması, bölgedeki ranttan vazgeçmediğini ortaya koyarak çevre etki raporunu almak üzere girişimde bulunmuştur. Gelinen noktada Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının ilgili birimi, rantı tercih ederek bu madenle ilgili ÇET raporu vermiştir. Bu durumu, kabul etmemiz mümkün değildir. 

Her türlü hukuki ve meşru mücadelemizi hep birlikte vereceğiz. 2872 sayılı çevre kanunu, her vatandaşa bu hakkı vermiştir.  Bu açıdan Eskikavak ve İlbey Köyü halkıyla ortak yaptığımız toplantıda bu durumla ilgili ortak kararımızı vermiş bulunuyoruz. Her durumda yaşam alanlarımızdan vazgeçmiyoruz diyen köylüler, her türlü mücadeleyi vereceğiz”.

Bölgede mezarlarımız var, anılarımız, hayallerimiz var, ayrıca bizimle birlikte yaşayan çok türlü canlılar var. Bütün bunların ranta kurban edilmesini istemiyoruz. Onun için bir araya geldik. Ayrıca sivil toplum örgütleri ile dayanışma içinde bölgemizi 26 ton dinamitle yok edecek bir uygulamayı kabul etmiyoruz.  Bölgenin bir yanı kuzey fay hattı, diğer tarafında Özaltın baraj kapsamında hangi mantık hangi hukuk, hangi adalet bu duruma müsaade ediyor, anlamak mümkün değildir.  Şimdiden madencilik şirketi yetkililerine sesleniyoruz; “Bu bir vahşettir, bundan vaz geçin, biz haklıyız kazanacağız”.