Bingöl Üniversitesi tarafından Çanakkale Zaferi’nin 107. yıl dönümü münasebetiyle “18 Mart Çanakkale Zaferi’nin Anlam ve Önemi Paneli” düzenlendi.
Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen panelin moderatörlüğünü Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sıtkı Uluerler yaptı. Panele konuşmacı olarak Dr. Öğr. Üyesi Yaşar Özkandaş, Dr. Öğr. Üyesi Ebru Çoban, Arş. Gör. Ozan Can Akpınar katıldı.
Panelde “Çanakkale Zaferi’nin Ulusal ve Uluslararası Sonuçları” başlıklı bir konuşma yapan Dr. Öğr. Üyesi Yaşar Özkandaş, Çanakkale Zaferi’nin Türk ve Dünya tarihinde ne kadar önemli bir yer teşkil ettiğini ifade ederek, bu zaferin askeri ve siyasi sonuçlarına değindi. Mustafa Kemal Atatürk’ün bu savaşta gösterdiği başarının, Türk Kurtuluş Savaşı’na nasıl esas teşkil ettiğini anlatan Özkandaş, Türk milletinin Çanakkale Savaşlarında gösterdiği mukavemetin dünyayı sarsan bir etki yarattığını belirtti.
“ÇANAKKALE’DE YAŞANAN HER HADİSE, BİR DESTANDIR”
“Çanakkale Zaferinin Önemi” konusunda sunum yapan Dr. Öğr. Üyesi Ebru Çoban, Birinci Dünya Savaşı sırasında Çanakkale Cephesi’ni bütün yönleriyle ele aldı. Çanakkale Zaferinin askerî ve siyasi boyutunun yanında insani boyutuna dikkat çeken Çoban, bu savaşta elde edilen başarının büyüklüğünün yanında 214 bine yakın şehidimizin olduğunu, şehitlerimizin önemli bir kısmının ise yetişmiş insan gücü ve genç nesil öğrencilerden meydana geldiğini vurguladı.
“Çanakkale Savaşlarında Bir Ermeni Subayının Günlüğü” başlıklı konuşmasını yapan Arş. Gör. Ozan Can Akpınar ise Osmanlı vatandaşı olan Ermeni bir tabip subayın günlüklerinden hareketle, cephede ve cephe gerisinde yaşanan olayları ele alarak, savaşın insanî boyutu hakkında değerlendirmelerde bulundu.
“ÇANAKKALE ZAFERİ, TARİHİMİZİN ÖNEMLİ BİR DÖNÜM NOKTASIDIR”
Panelin moderatörlüğünü yapan Doç. Dr. Sıtkı Uluerler, Çanakkale Zaferi’nin tarihimizin bir dönüm noktası olduğuna dikkat çekti. Çanakkale Savaşı’nda cephede savaşan askerimizin hangi güçlükler içerisinde kaldığını, göğsünü nasıl siper ettiğini ve şehadet mertebesine nasıl ulaştıklarına değinen Uluerler, genç nesillerimizin bu noktada ne kadar duyarlı olması gerektiğinin önemine dikkat çekti.