İdari Mahkemesi ve Danıştay’ın iptal kararlarına rağmen Bingöl’de yeni ihaleye çıkan Merkez Av Komisyonu, öldürülecek hayvan sayısını da artırdı.
Haber: Fırat Bulut
Bingöl’de beş yaban keçisi ve beş çengel boynuzlu dağ keçisinin avlanmasına ilişkin ihalenin mahkeme tarafından iptal edilmesini Danıştay 13. Dairesi onadı. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın temyiz başvurusunu usulden reddeden Danıştay kararı ile birlikte ilk derece mahkemesinin ihaleyi iptal eden kararı kesinleşti. Yargı kararlarına rağmen, bakanlık yeni ‘av sezonunda’ öldürülecek dağ keçileri sayısını artırdı.
Neler yaşandı?
Tarım ve Orman Bakanlığı 13. Bölge Müdürlüğü, 2020-2021 Av Yılı kapsamında Bingöl’de beş yaban keçisi ve beş çengel boynuzlu dağ keçisinin avlanması için 3 Temmuz 2020 tarihinde ihale gerçekleştirmişti.
İhaleye katılan iki şirket ile 10 dağ keçisinin öldürülmesi için 27 Temmuz 2020 tarihinde ihale sözleşmesi imzalandı. Sözleşmeye göre, yaban keçileri için 71.200 TL, çengel boynuzlu dağ keçileri için ise 47.100 TL olmak üzere, nesli tükenme tehlikesi altında olan 10 dağ keçisi para karşılığında öldürülecekti.
Oysa Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Doğal Yaşama Ortamlarının Korunması Sözleşmesi kapsamında yaban keçisi II nolu ek listede, çengel boynuzlu dağ keçisi III nolu listede koruma altına alınmış durumda.
İhale yargıya taşındı
Bakanlığın tepkilere rağmen geri adım atmaması üzerine BİNÇEV-DER ve Bingöl Barosu, nesli tükenme riski altında bulunan dağ keçilerinin öldürülmesine ilişkin ihaleyi yargıya taşıdı. Erzurum 1. İdare Mahkemesi’nde açılan davada, mahkeme ihalenin iptal edilmesine karar verdi. Bern Sözleşmesi’ne atıfta bulunan mahkeme heyeti, yaban keçisi ve çengel boynuzlu dağ keçisinin koruma altına alınmış fauna türleri arasında sayıldığını belirtti.
İdare Mahkemesi’nin Aralık 2020’de verdiği kararda, dağ keçilerinin avlanmasında kamu yararı bulunmadığı tespitine de yer verildi:
” … koruma altına alınması gereken türler arasında bulunduğu ile ilgili kuşku bulunmayan yaban keçilerinin avlanabilmesi/avlattırılabilmesi için, hukuken geçerli kabul edilebilecek bir kamu yararının varlığının aranması, insan haklarının bir parçası olan hayvan haklarının ve hukukun üstünlüğünün korunması adına atılmış önemli bir adım ve insan ırkına yakışır bir yaklaşım olacaktır.”
Bakanlığın av ısrarı
Mahkeme kararının tebliğ edilmesinden sonra, yasada ön görülen on beş günlük süre içerisinde karara itiraz etmeyen Tarım ve Orman Bakanlığı 13. Bölge Müdürlüğü bu sürenin geçirilmesinden sonra verdiği dilekçe ile temyiz isteminde bulundu. Bakanlığın temyiz talebi süre aşımı nedeniyle reddedilince, bu kez Danıştay’a başvuru yapıldı. Başvuruda ihalenin uluslararası sözleşmelere ve hukuka aykırı olmadığı, avlanma hakkının satışı ihalesi gerçekleştirildiği ve bu hak sonucu vurulan hayvanın et ve trofesinin avcıya ait olacağı , tesis edilen işlemde hukuka ve mevzuata aykırı bir yön bulunmadığı ileri sürülerek ilk derece mahkemesinin ‘ temyizin reddi ‘ kararına itiraz edildi.
Bakanlığın başvurusu Danıştay tarafından da reddedildi. Danıştay 13. Dairesi ‘ ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülememiştir’ değerlendirmesi yaparak İdare Mahkemesi kararını onadı. 18.05.2021 tarihinde oy birliği ile alınan karara karşı düzeltme yolu da kapalı.
Av. Budancamanak: Baronun taraf olarak kabul edilmesi önemli
Mahkemenin kararını yorumlayan Bingöl Barosu’nun bir önceki Başkanı Hanifi Budancamanak , “Her ne kadar Danıştay usulen idarenin temyiz başvurusunu reddetmişse de dosya esastan da ele alınsaydı aynı sonuç çıkacaktı” dedi.
Baro seçimleri ve komisyonların belirlenmesi sürecinden dolayı kararın kamuoyuna geç açıklandığını söyleyen Budancamanak ” Bingöl Barosu olarak, nesli tükenme tehlikesi altında olan hayvanların canlarının para karşılığı ihaleye çıkarılmasına karşı açtığımız bu dosyada Erzurum 1. İdari Mahkemesi’nin hayvan haklarını insan haklarının bir parçası olarak görmesi ve hayvanların yaşam hakkının av ihalesinden elde edilecek gelirden kaynaklı kamu menfaatinden daha değerli olduğu tespiti önemliydi” diyerek av ihalesi iptal kararına dikkat çekti. Daha önce mahkemelerin baroların müdahil olma taleplerini reddettiklerini belirten dosya avukatı Budancamanak , “Baronun taraf olarak kabul edilmesi, kararın sonucu dışında diğer önemli bir karardır. Sonuç olarak ihalenin iptal edilmesi ve bu kararın kesinlenmesi güzel bir şey. Doğa ve hayvan hakları savunucularına da moral olmuştur” değerlendirmesinde bulundu.
Bakanlık sayıyı artırdı
Dağ keçilerinin öldürülmesine bölge idare mahkemeleri ‘dur’ demesine rağmen Merkez Av Komisyonu yeni ölüm kararları aldı. 2021-2022 ‘Av Sezonunda ‘Bingöl’de 12 yaban keçisi ve dört çengel boynuzlu dağ keçisi ve çok sayıda yaban domuzunun avlanmasına izin verildi.
Hanifi Budancamanak yeni av ihaleleri düzenlenmesine ilişkin olarak da , ‘’Sadece Bingöl’de değil diğer illerde de yeni ihaleler açıldı. Yargı kararlarına rağmen bunda ısrar edilmesi hukuk devleti ilkesiyle de bağdaşmaz. Aslında bu hayvanları koruma görevi birinci derecede Tarım ve Orman Bakanlığı’nın görevidir. Bu hayvanlar soyu tükenmekte olan hayvanlar, bunlara gözümüz gibi bakmak zorundayız” dedi. Birinci sorumluluğun idarede olduğunu ancak bu hassasiyetin gösterilmediğini kaydeden Budancamanak, “Yargı kararlarına rağmen ısrar etmek, hukuka karşı direnmektir. Hukuka, doğaya, hayvanların yaşa hakkına saygı gösterilmelidir’’ diye konuştu.