Son günlerde Bingöl kamuoyunda çokça tartışılan, sosyal medya üzerinden ve İstanbul’daki STK’ların ortak basın açıklaması ile ayyuka çıkan “Termik Santral İstemiyoruz” kampanyası ve ihale alan firma sahibinin açıklamasını değerlendirdi.
İşte Zülküf Elçi’nin yazısı….
KAMUOYUNA
Termik santral, Elazığ Hakimiyet Gazetesi, Gece yarısı yakalanan 3 Amerikalı, ihaleyi alan firma yetkilisinin demeçleri üzerine bir şeyler yazmayı kendime görev addettim.
Termik Santrallerin zararları hakkında uzun uzadıya bir yazı kaleme almanın vaktinizden çalacak olması hasebiyle, işin uzmanlarının bu konu ile ilgili yazılarını okumanızı tavsiye ederim.
Son günlerde sosyal ve yazılı medyada “Termik Santral İstemiyoruz” başlığı altında toplumsal bir refleks ortaya çıktı. Termik santrallerin kurulduğu coğrafyada sebep olabileceği tahribatlar bu refleksin sebebidir.
Resmî makamlardan yapılan “ Termik Santral yapılma şartı olmaksızın, rödövans yöntemiyle işletmek üzere ihale edilecektir.” açıklaması bir ucu açıklığı da beraberinde getirmektedir.
Evet!
Termik Santral yapılma şartı yok; ancak ihaleyi alan firma dilediği takdir de Termik Santral yapmak isterse önünde herhangi bir engel yok.
Kömür rezervinin işletilmesinden kasıt nedir?
Kömürü işletip enerjiye dönüştürmek adı konulmamış Termik Santral olmuyor mu?
Termik Santral mevzusunun ilk konuşulduğu günlerde “ Hayır! Bu şehir böyle bir ihaneti kaldırmaz.” diyerekten başkaca sebepler arama telaşına düştüm.
Halifan köy muhtarı ve köylülerin iddialarına göre bahsedilen alanda 3 Amerikan vatandaşının, gece yarısı kafa fenerleriyle bahsedilen alanda gezindikleri ve pasaportlarına el konularak jandarmaya ihbar edildikleri söyleniyor.
Halifan kömürünün kalorisinin Tezek kalorisinden daha düşük olduğu ve kalitesinin çıkarılmaya bile değmeyeceğini bu şehrin her insanı bilir.
Bahsedilen alanda 3 Amerikalının kafa feneriyle dolanması, Halifan kömürünün düşük kalitede olması ve termik santral istemiyoruz söylemleri sonrası internette araştırma yaptım.
Karşılaştığım bir haberi öncelikle size konu edinmek istiyorum;
“ Rusya Bilimler Akademisi’nin Uzak Doğu dalındaki araştırmacılar, kömürden altın elde etmek için bir tesis kurduklarını açıkladı.
1 ton kömür yakıldığında bir gram altın elde edilebiliyor. Şu anda bilim insanlarına göre verim ton başına 0,5 gram.
Altın elde etmek için, kömürün yakılmasıyla elde edilen duman yüz kat saflaştırılacağı bir sisteme gönderiliyor.
Kalıntı sulu bir filtreden geçiriliyor ve altının daha sonra metal haline getirileceği bir yerde toplanıyor. ”
Bu haberi okuduktan sonra bende oluşan düşünce;
Termik santral yapılacağı konu edilen Halifan Köyünde gece yarısı 3 Amerikalı vatandaşın bahsedilen alanda kafa feneri ile yakalanmaları bu kömür dumanından altın elde etme telaşı olabilir mi?
Halifan bölgesinde ki kömür rezervinin ne kadar olabileceğini bir kaç yerden öğrenmek istesem de nihayetin de yardımıma yine Google amca yetişti.
2010 tarihli Fırat Kalkınma Ajansı raporuna göre Karlıova- Halifan sahasında 74 milyon 935 bin 652 ton kömür rezervi var. Yaklaşık 75 milyon ton kömür rezervi. Resmî makamlar ise 78 milyon ton rezerv olduğunu açıkladı.
Kömür buharından altın rezervine ulaşma da 1 tondan 1 gram altın elde edildiğini düşünürsek devasa bir altın rezervi demektir.
1 ton kömür yakımından 1 gram altın elde etmek demek;
Yaklaşık olarak 78 milyon kömür rezervi yakıldığında yaklaşık 78 ton altın rezervi elde etmek mümkün.
Böyle bir durumun olabilirliği üzerinden bakarsak 75 ton altın yine devasa bir rakama tekabül eder. 1 kilo altın 1 milyon TL dersek; yaklaşık olarak 78 ton altın 78 Trilyon (Eski parayla Katrilyon:) TL eder.
Rusların kömür dumanından altın elde etmeyi başarması, akabinde Halifan bölgesinde gece yarısı Amerikalı vatandaşların kafa feneriyle yakalanmaları ve hemen ardından bu ihaleden bahsedilmesi, beni komplo teorisine sürüklemiş olabilir.
Sonuç itibariyle umarım saçmalama Zülküf dedirtmemişimdir:)
Lakin 78 Trilyon ( Eski parayla katrilyon:) TL beklentisi var ise 2 milyar TL ile ihalenin sonuçlanması devede kulak bile kalmaz.
Kömürün işletilip enerjiye dönüştürülmesi veya Kömir dumanından altın rezervi elde etme. Adına ne denirse densin her iki durumda da Terrmik santral yapılması kaçınılmazdır.
Nihayetinde Termik Santral ihalesine engel olunamadı ve ihale gerçekleştirildi.
İhale sonuçlandıktan sonra Elazığ Hakimiyet Gazetesi adlı bir yerel gazete yaptığı haberde;
Ziver Holding’in almış olduğu ihaleyi holdingin yatırımıymış gibi okuyucularına lanse ederek, #santralehayir tagıyla termik santrale karşı çıkanları da art niyetli kişiler olarak değerlendirdi.
Gazete, Holding Sahibi Veysel Demirci’nin demecini şu ifadelerle yer verdi:
“Her yatırımda olduğu gibi kömür işletme ihalesine de bir grup karşı çıkmaya çalıştı. Olumsuz, yalan ve yanıltıcı bilgiler paylaşarak hizmetin gelmesini istemeyen bu kişilerin çabalarına rağmen Bingölümüzü kalkındıracağız, istihdama ve ekonomiye katkı sunmaya devam edeceğiz. Bu yatırımlarımız Devletimize de önemli ölçüde ekonomik kazanç sağlamaktadır. Hem ülkemiz hem insanımız kazanacak. Buna kimse engel olamayacak.”
Bakınız;
Burada ki toplumsal refleks Termik Santralin coğrafyada yaratacağı tahribatın önüne geçebilmek ve ihalenin iptali için gösterildi.
İhaleyi kimin kazandığıyla kimse ilgilenmiyor! i
Kalkıp da Termik Santrali bir yatırım gibi göstermek talihsizce olmuş.
İhaleyi alan firma sahibinin verdiği demeç ise daha da talihsiz.
Ez qumir vaj, qumir nivaj!
Ne kadar da güzel bir yatırım oysa…
Hakimiyet gazetesi diyememiş mi; “Sen bu yatırımı niye Elazığ’a yapmıyorsun.” diye.
Kimse kimseyi kandırmasın.
Hele hele insana, ağaca, çiçeğe, içme suyumuza, gelecek nesillere bu kadar zarar verecek bir santrale yatırım muamelesi çekmesin.
Karşı çıkan bir grup da ne demek oluyor. Bunları hangi terör örgütüne sokacaklar acaba.
Karşı çıkanlardan biri de benim. Neden karşı çıktığımızda gayet iyi biliniyor.
Karşı çıkılıp tepki gösterildiğinde ihale henüz yapılmamıştı. Kendisi henüz ihaleyi almamıştı ki kişisel hiç bir neden aramamalı.
Anlayacağı üzere söyleyeyim. Bahsettiği grubu nasıl sınıflandırır bilmem ama olayı kişisel değerlendirmemesi gerekir.
Tepkilerin nedenini buradan uzun uzadıya anlatmaktansa girip termik santralin zararlarını araştırsın.
Kimse kalkıp termik santral yapılmıyor da demesin; kazma, kürekle, kepçeyle kömürü çıkarıp, hemen tırlarla transfer edip ekonomiye kazandıracaklarına da inanmasın lütfen!
Zülküf Elçi