Silikozis gencecik Can’ları almaya devam ediyor
Silikozis gencecik Can’ları almaya devam ediyor
İstanbul’da kot taşlama işçiliği yaparken Silikozis hastalığına yakalanan Ercan Akyürek (30), yaşında vefat etti. Aynı hastalıktan kaybettiği kardeşi Erhan’dan 8 yıl önce vefat etmişti.
Karlıova İlçesi Taşlıçay köyünden İstanbul’a göç eden Ercan ve Erhan Akyürek kardeşler, uzun yıllar kot taşıma işçiliği yaptı. Uzun süre merdiven altı diye tabir edilen atölyelerde çalışan kardeşlerden Erhan Akyürek, askerlik görevi için gittiği kışlada belirtilerinin artması üzerine tedavi gördü. Tedavisinde Silikozis hatalığı teşhisinin konuşmasının ardından 22 yaşında vefat etti. 9 ve 10 yaşlarında 2 çocuk babası Ağabeyi Ercan Akyürek de, bir süre sonra benzer şikayetlerden hastaneye başvurdu. Silikozis teşhisi konulan ve uzun süre tedavi gören Ercan Akyürek, 30 yaşında hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden Ercan Akyürek, memleketinde toprağa verildi.
‘ÖĞRETMEN OLMA HAYALİ VARDI’
Eğitim ve Toplum Gönüllüsü Semiramis Karaaslan, silikozis hastalığı nedeniyle hayatını kaybeden Ercan Akyürek’in öğretmen olmak istediğini ancak okulu bırakarak İstanbul’da kot taşlama işinde çalıştığını ifade ederek, “Ercan’ın hayali öğretmen olup, köyüne öğretmen olarak gelecek ve yardım edecekti ona ihtiyacı olan herkese. İlkokulu bitirdikten sonra okulu bırakmak zorunda kaldı. Hayvancılık yapmak zorunda kaldılar. Yıllar geçtikçe hayvancılık köyde önemini yitirmişti ve hayvancılığı bırakıp geçimlerini sağlamak için akrabalarının çalıştığı taşı toprağı altın bilinen İstanbul’a yol aldılar. Tekstil ve inşaat işinde çalışıp köye aile geçimi için para yolluyorlardı. Köyden birinin kot taşlama atölyesinde iş bulmasıyla da felaket kapılarını çaldı. Hemen köyün diğer gençlerine de haber yollayıp çağırdılar. Maaşı iyiydi, e yatacak yer de veriyorlardı. Bazen toplu halde, bazen tek tek kot taşlama atölyelerinde çalışmaya gitti gençler” dedi.
KARDEŞİ DE AYNI HASTALIKTAN VEFAT ETTİ
Kardeşi Erhan Akyürek’in de aynı hastalıktan dolayı 22 yaşında hayatını kaybettiğini ifade eden Karaaslan, şöyle konuştu:
“Ercan ve Kardeşi Erhan da 2000’de sevinerek işe girdiler. Mahmutbey’deki atölyede, toz bulutunun içinde yerlerini aldılar. Erhan 18’indeydi, Ercan 19’unda. Sekiz kişinin çalıştığı atölyede nefes almak zordu. Basınç makineleriyle kotlara tuttukları kumu solumaktan ne kalitesiz maskeler koruyabildi ne de küçücük hava fanı. Bir de tozun biriktiği kör odalar vardı ki, ilk ölen işçiler 50 milyona orayı temizleyenler oldu. Merdiven altı ve Denetimsiz çalıştıkları bu iş yerlerinde 12 saat nefes nefese, kotları beyazlatmaya devam ettiler. Kardeşi Erhan askere gidince, hasta olduğu ortaya çıktı. İlk önce verem denildi, sonra silikozis olduğu anlaşıldı. Ve silikozisin varlığı onunla ortaya çıktı. Çocuklara haber salındı, kimi hastaneye gitti, kimi iyi olduğunu düşünüp gitmedi. Gidenler de ellerine bir rapor tutuşturulup, ‘İyi beslenin, yorulmayın’ diye tembihlendi. Kardeşi Erhan kısa sürede yatağa düştü. Ercan ise hasta olduğunu bile bile, çalıştığı her günün onu ölüme yaklaştırdığını göre göre, nefesi iyice kesilip, yataktan çıkamaz hale gelene kadar çalıştı. İstanbul’da hurdacılık yaptı. Başka şansı yoktu. Ve Erhan 2004’te öldüğünde 22 yaşındaydı. Kotlar beyazladı ama onların hayatları bir bir kararıyor. Geride gözü yaşlı ailesi ve çocuklarını bırakıp gidiyorlar. Pandemiden dolayı cenazesine katılamadığım için üzgünüm. Kederli ailesinin acısını paylaşıyor, cennet mekânı olsun diyorum.”
KARLIOVA’DA 20’NCİ, TÜRKİYE’DEKİ 74’NCÜ ÖLÜM
Ercan Akyürek’in de vefat etmesiyle, silikozis hastalığından Bingöl’ün Karlıova ilçesinden vefat edenlerin sayısı 20’ye yükseldi. Türkiye genelinde ise silikozis hastalığından ölenlerin sayısı 74’e yükseldi.