DOLAR
34,4815
EURO
36,4027
ALTIN
2.955,78
BIST
9.301,71
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Az Bulutlu
9°C
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Sedef hastalığını iyileştirecek balıklar Göynük Çayı’nda

Sedef hastalığını iyileştirecek balıklar Göynük Çayı’nda

Sedef hastalığını iyileştirecek balıklar Göynük Çayı’nda
20.03.2021 21:45
693
A+
A-

Sedef hastalığını iyileştirecek balıklar Göynük Çayı’nda 

Bingöl’ün sağlık turizmini canlandıracak mucize bir balık ortaya çıktı. Türkiye’de sadece Sivas Kangal’da bulunan doktor balıkların Bingöl Göynük Çayında yaşadığı tespit edildi.

Haber 12 Gazetesi’nden Yunus Budak’ın haberine göre; bugüne kadar duyulmamış mucize balıkların Göynük Çayı’nda yaşadığı tespit edildi.  

Bingöl Üniversitesi Su Ürünleri Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ulupınar, Sivas Kangal’da bulunan kaplıcalarda sedef hastalığının tedavisinde kullanılan Garra rufa balığının Bingöl Göynük Çayı’nda doğal olarak yaşadığını söyledi. Bingöl sularında yaşayan balık türleri, zooplaktonlar, parazitler ve ilin balık faunasıyla ilgili çalışmalar yürüten Ulupınar, bugüne kadar duyulmamış çok sayıda değerli bilgiyi paylaştı. Bölümün eleman yetersizliği ve alt yapı sıkıntısına rağmen bugüne kadar 40 civarında yayınının çıktığını belirten Ulupınar, çalışmalar esnasında karşılaştıkları çok değerli bir balık türünden bahsetti. Sivas Kangal’da bulunan kaplıca tesislerinde çeşitli deri hastalıkları ve özellikle Sedef hastalığının tedavisinde kullanılan Garra rufa balığının Göynük Çayında doğal olarak yaşadığını, hatta balığın yurt dışına kaçırıldığını aktardı.

binguven-bal2

“DOKTOR BALIKLAR YURTDIŞINA KAÇIRILIYOR”

Zengin su kaynaklarına sahip Bingöl’ün de yer aldığı Adıyaman, Malatya ve Elazığ illerinin barajlarla ve göllerle sanki Isparta, Burdur yöresi gibi ikinci bir göller bölgesi haline geldiğini belirten Ulupınar,  şunları kaydetti: “Son yıllarda Bingöl’de de yapılan bazı baraj çalışmaları var. Yalnız bu barajlar engebeli araziden dolayı daha küçük alanları kapsadığı için henüz Bingöl’de harita üzerinde çok görünür durumda değil.  Bingöl’ün en önemli su kaynağı Murat Nehri ve kollarıdır. Murat Nehri elbette Fırat’ın kaynağı. Çok ilginç özellikleri olan bir nehrimiz. Özellikle buraya bağlı olan Göynük çayımız Murat Nehri’nin yaklaşık 3’te birlik bir su potansiyelini oluşturuyor. Karlıova tarafından doğuyor. Bu nehrimizin de en önemli özelliklerinden bir tanesi sıcak su kaynaklarının olması. Bu sıcak su kaynağı çok ilginç bir yaşam alanı oluşturuyor. Örneğin Sivas Kangal’da şifalı kaplıcalarda kullanılan balıklar bizim bu Göynük Nehrimizde doğal olarak bulunuyor. Garra rufa ve Spiranaktamus. Şu anda bu balıkları yurtdışına da kaçırıyorlar. Yani siz bizzat o kaplıcaya giderek o tedaviye başlamak zorundasınız ama burada doğal kaynakta deresinde bulunuyor. Hatta çok değişik canlıların yetiştirebileceği soğuk su, sıcak su gibi bir ortam oluşturuyor. Hatta burada planktonik olarak yetişen canlılar, balık türleri ve bunların üzerindeki parazitler, özellikle bizim araştırmacı alanda kayda değer çalışmalar sunuyor.”

“BİR TEK BİNGÖL’ÜN GEMİSİ YOK”

Bingöl’ün harita üzerinde potansiyeli gözükmese de Murat Nehri’nin Fırat’ın başlangıcı, kaynağı olduğunu hatırlatan Ulupınar, “Burası için çalışma potansiyeli vardır. Şuan da mesela Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının takdir edilmesi gereken çok çalışması var. Şuanda fazla balıkçı gemilerinin bütün su ürünleri fakültelerine vermiştir. Burada tek nasiplenemeyen belki bildiğim kadarıyla Bingöl Üniversitesi’dir. Mesela Van’daki 100. Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesinin gemisi vardır, Tunceli’nin de gemisi vardır, Rize, Trabzon, neresi aklınıza gelirse hepsinde bir araştırma gemisi vardır. Bizim bir araştırma gemimiz olsa alt yapımız sağlam olsa bizde atarız Keban Barajına ya da Van Gölünde bir gemi koyarız. Ancak bizim böyle bir talebimiz olmadı, çünkü öğrenci bile alamadık. Üç öğrencimiz vardı onları başka bölümlere gönderdik. Talepte bulunmak mantıksızdı, çünkü alt yapımızda çok eksiğimiz var. Elemanınız olacak, o elemanlar proje üretecek. Siz bir yere proje sunduğunuz da önce yapılabilirliğine bakılır. Elemanlar kaliteli mi, alt yapı sağlam mı ona bakılır. Daha çok projeye ve alt yapıya ihtiyacımız var” dedi.

rodi
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.