Doğa harikası göl, turizme kazandırılmayı bekliyor
BİNGÖL’ün Dallıtepe köyü Göl mezrasında içinde oluşan doğal ada ve manzarasıyla ilgi gören gölün turizme kazandırılması istendi.
Ilıcalar beldesi ile Adaklı ilçe sınırları arasında yer alan 141 yıllık yerleşim yeri Dallıtepe köyünün Göl mezrası, doğal güzelliğiyle vatandaşların ilgi odağı oldu. Etrafı dağlarla çevrili ve krater gölü olduğu tahmin edilen göl, içerisinde oluşan ada ile yerli turistlerin ilgisini çekiyor. 30 haneye sahip mezra, turizme kazandırılmayı bekliyor.
Teknolojiden uzak ve yollarının bozuk olması nedeniyle, genç nüfusun tercih etmediği mezrada, yaşları 60 ile 80 aralığındaki vatandaşlar kalıyor. Dik yamaçları, doğal kaynak suyu ve yeşil alanlarıyla bir doğa harikası olan mezra, yamaç paraşütü, dağcılık gibi sportif aktivitelere elverişli bir alana sahip.
‘DEDELERİMİZ KÖYÜ SATIN ALMIŞ’
Emekli memur Ali Kaygalak, 141 yıl önce köyün satın alınarak, yerleşim yeri haline getirildiğini ifade etti. Ali Kaygalak, “Yazın buraya tatil amacıyla geliyoruz. Burası, Dallıtepe köyü Göl mezrası olarak biliniyor. 1880’li yıllarda büyük dedemiz tarafından, Köz köyünde yaşayan bir şahıstan satın alınıyor. Göl tamamen doğal. Eskiden kar ve yağmur sularıyla dolardı. Şimdi ise yetersiz yağıştan dolayı, Karkatan deresinden buraya akan kanallar sayesinde doluyor. Köyümüzün turizme kazandırılması, ilimiz ve bölgemiz açısından faydalı olur” dedi.
‘GÖZDE TURİZM MEKLANLARINDAN BİRİ OLABİLİR’
Her fırsatta bu bölgeye gelip, manzaranın keyfini çıkardığını ifade eden Ufuk Bektaş, bölgenin Doğu Anadolu’nun önemli turizm mekanlarından biri olabileceğine inandığını söyledi. Ufuk Bektaş, “Ben bu köye sınır köy olan, Karer köyünden geldim. Bu köyün tabiat güzelliği nedeniyle, arada bir gezme amaçlı geliyoruz. Buranın turizme kazandırılması gerekiyor. Bölge açısından çok önemli bir yer. Bingöl’de gezip görülecek sayılı yerlerimiz var. Yüzen ada, Sancak beldesindeki peri bacaları ve Çır şelalesi gibi doğa harikalarının, bir an önce turizme kazandırılması gerekiyor” diye konuştu.
Kaynak: Aziz Önal