Yerel basında darbe mağduru

Yerel basında darbe mağduru

15 Temmuz darbe girişiminin ülkemize bir müsibetin bin nasihatten iyi geldiği kabul ediliyor. Maalesef ağır bedellerle öğrendik. Ortadoğu ve özelde ülkemizi darbelerle, terörle, kardeşi kardeşe kırdırmakla görevli iç ve dış mihrakların oyun sahası olarak görenlere; bu sefer halk ters darbe yaparak artık bu askeri vesayetmiş, darbe imiş, dış mihrak imiş hepsine “dur” dedi.

HALKIN DEDİĞİ OLACAK

Halkımızın bu feraseti, bu civanperverliği zaten vardı ama bu hainliğe karşı bir teşvik gerekiyordu, onu sevmeyebilirisiniz, beğenmeyebilirsiniz, ama hakkını teslim edeceksiniz… Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’nın halkı meydanlara teşvik etmesiyle tüm hain planlar, altüst oldu.

Benim penceremde üst akıl, başta Amerika olmak üzere NATO ve tüm AB ülkelerinin FETÖ örgütü işbirliği ile yapılan bir darbe girişimi idi.

Ülke yönetimini beğenmeyebilirsiniz, siyasi parti organlarını sevmeyebilirsiniz ama haince insanların canına kast edecek duruma gelmişseniz; siz kendinizin değil, düşmanlara hizmetkar olmuşsunuz.

Bunu Din’i değerleri Said’i Nursi’yi referans eden bir cemaat üzerinden yürütmek aynı zamanda İŞİD ile beraber İslam’a vurulmuş en büyük darbedir.

Bu darbe girişimi aynı zamanda işgal planıydı. Darbe ile beraber Amerika THY uçaklarını ülkeye girişini neden yasakladı?

Fransa Darbe girişimi öncesi neden Türkiye’deki birimlere Türk vatandaşı alma yasağı getirdi?

AB ülkeleri darbe girişiminden sonra neden Türkiye’yi ziyaret edip üzüntülerini, destek düşüncelerini paylaşmadılar?

Düşenin dostu yok ama Türkiye’nin hiç yokmuş. “Gavurdan dost, ayıdan post olmuyor” işte.

Bize bizden başkasından fayda olmadığını bir kez daha görmüş olduk. Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında Kürt’ü, Türk’ü, Çerkez’i, Laz’ı, Ermeni’si, Suryanisi vb tüm renkleriyle el ele verme zamanıdır.

Yeni bir kalkınma planı, yeni bir üretim politikası ile on yılda alayına diz çöktürme zamanıdır.

YENİKAPI BİRLİK GÖSTERİSİNE TÜM SİYASİ PARTİLER DAVET EDİLMELİYDİ

Yep yeni bir Cumhuriyet, yeni bir Anayasa, Yargı ve Eğitim başta olmak üzere ne kadar çürük elma varsa hepsinin temizlenmesiyle başlayacak yeni kalkınma hamlesi; şer odaklarına, dış mihraklara ders verme zamanıdır. Bunları planlarken iç barışı sağlamak en başta şarttır.

Darbe girişiminin akabinde tüm siyasi partilerin birlik mesajları Yenikapı mitinginde yoktu. Küçük bir il olan Bingöl’den baktığımda gönül isterdi ki mecliste bulunan tüm partilerin yanı sıra yüzde bir bile alan meclis dışı siyasi partilerinde o birlik gösterisinde olmasıydı.

Bu eksik oldu.

Gün öteleme günü değil, gün kucaklama günü ise; Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’nın bir zamanlar dediği gibi “kızılcık şerbeti” günü idi.

Eğriye eğri, doğru’ya doğru demenin tamda zamanıdır. Yapılan eksiklikleri görerek, canları daha fazla yitirmemek için şimdi yeniden kucaklama, yeniden başlama zamanıdır.

DARBECİLER İLANLARIMIZI, EKMEĞİMİZİ ÇALDI

Yazıya başlarken “Yerel basın da darbe mağduru” başlığının sebebine gelince. “Evet, Bingöl basını olarak darbe mağduruyuz”  demek doğrudur ancak 240 şehidin, yüzlerce gazinin durumunun yanında söylemek abestir ama “hayat devam ediyor ve mağduriyet de devam ediyor”.

“Yerel basının tek geliri resmi ilanlardır”

2016 yılı başında bu darbecilerin yoğun olarak Jandarma Genel Komutanlığında organize olduğunu gördük. Bu organizasyonun verdiği kararlar acilen değiştirilmelidir. Bize yansıyan tarafı ise Muş, Bingöl, Kiğı, Tunceli ve Elazığ illerinde bulunan Jandarma alaylarının ihalelerini “örnek olarak” Kiğı, Adaklı ve Yayladere Jandarma alayının ihtiyaç ihalelerini kanun gereği Kiğı’da ihale edilmesi gerekirken; ihale Tunceli’de hazırlanıyor, Elazığ’da ihale ediliyor. Bu darbecilerin sadece Bingöl basınına en az yüz bin TL zararı var. Küçük bir ilçe olan Kiğı’da gazeteyi ayakta tutmak bu ihale ilanlarının sayesinde yürüttük. Bu aynı zamanda Bingöl, Muş içinde geçerli. Bu ihalelerin sadece basına değil, örneğin Kiğı’da meyve, sebze, ekmek vs ihaleleri yerel gıda firmaları alırken şimdi alamıyorlar. Kimlerin aldığı takip edilmelidir.

Sayın Ak Parti Genel Başkan yardımcısı Milletvekillerimiz Cevdet Yılmaz başta olmak üzere Kalkınma Bakanı Yardımcımız Sayın Yusuf Coşkun ve Bingöl Milletvekilimiz Sayın Enver Fehmioğlu’ndan emekçi gazetecilerin bu taleplerini bir an önce gündeme getirip haklı olan sorunumuzu, çözüme kavuşturmasını bekliyoruz.

Darbe girişiminde askeri vesayete karşı demokrasi için canlarını Tankların önüne feda eden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize şifalar dilerim.