Kurban’dan siyasilere sert eleştiri

CHP Bingöl eski il başkanlarından Mustafa Kurban, personel alımlarından ana hizmetlere ve bir çok alanda siyasetçilerin adamcılık ve bölgecilik yaptığını vurguladı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bingöl eski il başkanlarından Mustafa Kurban, kurumlara yapılan personel alımları, Bingöl Ovasının sulanması ve ilçe yolları ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Siyasetin ve siyasetçinin çok zor durumda olduğunu, siyasetin çok kirlendi, yerlerde gezdiğini belirten Kurban, “Bingöl’de son 30 yılda siyasetin içinde olan bir insan olarak bunlar beni son derece üzüyor. Siyasetçinin görevi cebini doldurmak, akrabalarını işe yerleştirmek olmamalı. Siyasetçinin görevi halka hizmet olmalıdır. Halka hizmet etmeyen siyasetçi onun vebalini bu dünyada da çeker, öbür dünyada da öder” dedi.

1989-94 yılları arasında Bingöl Belediyesinde hem meclis üyesi, hem başkanvekili, hem de başkan yardımcısı olarak görev yaptığını belirten Kurban, “Belediye çalışanları da buna şahittir, Bingöl halkı da biliyor. Hiçbir tane birinci derecede ikinci derecede akrabam orada işe girmedi.  Belediyede işe aldıklarımız oldu, onlar da ya ihtiyaç sahipleriydi, ya da liyakatli insanlardı, mesleklerine göre işe girdiler.

Daha sonra SHP-Doğruyol Partisi iktidarında çalıştığımız hükümet döneminde yine hiçbir yakınımı kamu kurumuna almadım. O dönemde Bingöl Sigorta Müdürlüğüne açılan sınavda, 47 memur işe girdi, hepsi de merkezi sistemle, haklarıyla yarışarak bu işe girdiler.

Ama şimdi görüyorum, o kadar çok haksızlık yapılıyor ki; ben gerçekten bu haksızlıklar karşısında ürperiyorum. Bu insanların ahı, şuanda baştakileri yer bitirir. Onlar bilsinler ki, yaptıklarının vebalini çok ağır öderler. Düşünün İŞKUR işçi alıyor, on da bile torpil yapılıyor. Kamu kurumuna eleman alınıyor, ya bir siyasetçinin oğludur, ya kızıdır, ya yeğenidir. Bu adaletsiz bir uygulamadır, vicdanları yaralıyor. İnsanlar bundan ciddi bir şekilde rahatsız oluyor. Toplumun da buna çok ciddi bir tepki vereceğine inanıyorum.  İnsanlar artık tahammül edemiyor,  beni sokakta çeviriyorlar, söylüyorlar. Ben bunları yıllarca yazdım, karşı koydum, bunun yüzünden başıma gelmeyen kalmadı. İşyerim kapatıldı, halen bunun mahkemeleriyle uğraşıyorum.

Ama olsun bu bir mücadele, mücadeleye devam edeceğiz. Bu insanlar bizim yanımızda yer almasa bile Bingöl kamuoyunun vicdanında bunu tarttığına eminim.

İnsanlarımızın inançlarını sömürmesinler, insanlarımız bunlara daha çok alet olmasın. Siyasetçilerin nasıl akrabalarını kayırdıklarını görsünler, buna bir tepki vereceklerine eminim. Bingöl kamuoyu olup bitenleri görüyor” ifadelerini kullandı.

“BİNGÖL OVASINI CHP SULUYOR”

1990’lı yıllarda genç yaşında il başkanı olduğunu ifade eden Kurban, “Milletvekilimiz yoktu. Sadece belediye başkanımız ve Yedisu belediye başkanımız vardı. Biz bu arkadaşlarımızın, örgütümüzün desteğiyle 1993 yılında sağ sahil üst kotları dediğimiz Yamaç’ın altından geçen sulama kanalının ihalesini yaptık. Bu çalışmalar devam etti, şimdi memnuniyetle görüyorum ki Bingöl Ovası büyük oranda bu kanal sayesinde sulanıyor. Arkasından 1995 yılında CHP’li bakanlar vasıtasıyla Gülbahar Barajı’nı ihale ettik. Yani bu demektir ki, Bingöl Ovasını CHP suluyor. Bu projeyi getirenler CHP’li bakanlardır.

1995 yılında Gülbahar Barajını programa alırken çok zorlanmıştık. Şimdi SÜTAŞ’ın gelmesiyle bu projenin ne kadar haklı bir yatırım olduğunu görmekten memnun oluyoruz. Eğer Gülbahar Barajı olmasaydı, SÜTAŞ da buraya gelmeyecekti. Çünkü ovaya hayat veren Gülbahar Barajıdır.

Dolayısıyla SÜTAŞ projesinin Bingöl’e gelmesini memnuniyetle karşılıyorum. Bu dönemde AKP iktidarının Bingöl’e yaptığı tek hizmettir SÜTAŞ. Özel sektör de olsa, vesile olmaları Bingöl için çok ciddi bir ekonomik kaynaktır, bir kalkınma projesidir, bundan üreticimiz de çok ciddi şekilde faydalanacaktır. İyi ki sulama kanalını devreye sokmuşuz, Bingöl çiftçisi de bundan yararlanıyor” dedi.

“KARLIOVA-YEDİSU KARAYOLU BİR FACİA”

Bingöl’ün, son 20 yılda nüfusuna göre AKP’ye en fazla oy veren il olduğunu belirten Kurban, şunları söyledi: “ama hizmetlere baktığımızda, hizmet yok. Mesela geçenlerde Ulaştırma bakanı buraya geldi. Bingöl’ün kuzey bağlantılarını sağlayan yollar felaket. Kiğı-Yedisu arasındaki yol 10 yıldır trafiğe kapalı. Servis yolu bile yok. Karlıova-Yedisu karayolu bir facia. Orada insanlar her gün ölümle burun buruna. Erzincan yolu hala stabilize. Bu utanç orta yerde dururken, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Bingöl’e gelip, arkasında da Bingöl’ün vekilleri dizilmiş Bingöl’ün çevre yolu diye, Berti Otelinden Mendo’ya kadar viyadüklerle çevre yolu yapacaklarmış. Pis kokular geliyor, Bingöl’ün ihtiyacı bu değil.

Bunu sayın bakana da, sayın vekillere de yakıştıramadım. Karlıova’da ambulans köye gidiyor, köyde mahsur kalıyor, traktörle çamurun içinden ambulansı çekiyorlar.

Bu manzaralar karşısında Bingöl’e gelip çevre yoluna ihtiyaç var demek ayıptır.

Halkımızın burada dikkat etmesi gereken, artık siyasilerin bu kadar çıkara alet olmasına, etrafını korumasına fırsat vermesinler, tepkilerini koysunlar, eleştirilerini yapsınlar, tabi demokratik yollarla. Siyasetçiler de kendilerine çeki düzen versin. Toplumumuzun gerçekten aşa, işe ihtiyacı var. Bingöl yoksul bir kent. Milli gelirden en az payı biz alıyoruz. Halen köylerimizin üçte ikisinin kanalizasyonu yok, köylerimizin üçte ikisinin yolu halen topraktır. Bu sayın vekillerimizi derinden düşündürmelidir.

Hatta Sayın Cevdet Yılmaz, şuan Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı olarak, boncuk boncuk terlemelidir. Bütçeyi idare ediyor, Türkiye’yi idare ediyor, Bingöl’ün bu durumu Cevdet beyi gerçekten terletmelidir.”