“DOĞA KIYIMINA SESSİZ KALMAMALIYIZ”
Bingöl’de devam eden orman yangınına dikkat çeken Kiğı, Adaklı, Karakoçan, Yayladere ve Yedisu Derneği KAYY-DER öncülüğünde kurulan Bingöl sivil toplum örgütleri ve çevre gönüllülerini doğa kıyımına karşı ses çıkarmaya çağırdı.
İstanbul’da faaliyetlerini sürdüren Bingöl il, İlçe ve Köy Derneklerinden oluşan platforma öncülük eden Kiğı, Karakoçan, Adaklı, Yayladere, Yedisu ilçeleri Sosyal Yardımlaşma, Kalkındırma ve Kültür Dernekleri (KAYY-DER), bölge kentlerindeki doğa talanına ve Bingöl’de devam eden orman yangınına ilişkin Kadıköy’de bulunan Rıhtım İskelesi’nde açıklama yaptı. 4 gündür Bingöl’de devam eden orman yangınına ilişkin Kadıköy İskele Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu da katıldı.
“TOPLUM MARMARİS’E DE, BİNGÖL’E DE AYNI TEPKİYİ VERMELİDİR”
Basın açıklamasına katılan HDP Milletvekili Musa Piroğlu ise, savaşın sadece insan kaynaklarını değil ülkenin doğasını ve tarihselliğini de yok ettiğini dile getirerek, “Bugün Bingöl’de yaşanan savaş siyasetinin boyutunu gösteriyor. Marmaris yangınında hassaslaşan kamuoyu, Bingöl yangını için sessizliği tercih ediyor. Kanal İstanbul için İkizdere için ayağa kalkanlar, Hasankeyf için Cudi için sessiz kalıyor. Sanıyorsunuz ki yaktığınız ateş yanınızda kalacak ama açık çağrımızdır, ateşi yakanlarla hesaplaşacağız ve diyoruz ki çıkan her yangından iktidar sorumludur” ifadelerine yer verdi.
VERGİLİ: “DOĞAMIZI KORUMALIYIZ”
,Basın açıklamasını KAYYDER Eşbaşkanı Yeliz Vergili okudu. Bingöl’ün Genç ilçesi’ne bağlı Suveren Karakolu’nda yapılan atış talimleri sonucu yangının başladığını savunarak yangının dört gündür kontrol altına alınmadığını söyledi. Yerel yönetimlerin ve halkın yetersiz kaldığı yangını söndürme çalışmalarında yangının ancak üçüncü gününde iki helikopter kısa bir süre müdahale edildiğini ifade eden Vergili, “Altı baraj ve bir göletin bulunduğu bölge, helikopterle müdahale için uygun olmasına rağmen hala devam etmekte, söndürülen bölgelerde soğutma işlemi yapılmadığı için hava sıcak ve rüzgarlı olması sebebiyle doğaya ve canlılara zarar vermeye devam ediyor” dedi.
Kamuoyunun ve yetkililerin yangına duyarsız kalmaları, çevreci STK’lar ve çevre gönüllülerinin Kürt illerindeki doğa kiyımları ve rant ayrı bir vicdani sorun yarattığını vurgulayan Vergili, bir toplumsal duyarlılıkla konuya sahip çıkılması gerektiğini söyledi.
Vergili, devam eden orman yangının yanı sıra Kiğı Eskikavak Köyü civarında 2018 yılında Bingöl Metal Madencilik A.Ş’nin, maden arama talebine de dikkat çekerek şunları söyledi:
“Eskikavak Köyü Derneği’nin açtığı iptal davası 2019 yılında kazanılmıştır. Aynı firma bu kez ÇED raporu hazırlatıp çalışma alanını daha da büyüterek, Kiğı İlbey Köyü, Eskikavak Köyü, Cevizli Köyü ve Aysaklı Köyünü de içine alacak alanın tamamında Kurşun, Çinko, Gümüş madeni çıkarmaya hazırlanmaktadır. Projenin gerçekleştirileceği bölgede, tarihi ve arkeolojik kalıntıların bulunduğu, endemik flora ve fauna türlerinin bulunduğu, ekosistemin tamamen etkileneceği, bölgenin orman ve mera vasfı da taşıdığı bilinen bir gerçektir. Yapılacak madencilik faaliyetleri sonucunda ağır metallerin, asit ve kimyasal maddelerin yerüstü ve yeraltı sularını ne kadar etkileyeceği tahmin edilebilir bir sonuçtur. Nesli tükenme noktasında olup, yöre halkı tarafından kutsal sayılan Çengel Boynuzlu Dağ Keçisi, Yaban Keçisi, Boz Ayı, Vaşak ve birçok yaban hayvanının yaşam alanı da tahrip edilecektir. Dünyanın en kaliteli ikinci balı olarak bilinen Bingöl Balı’nın kaynağı olan endemik bitki çeşitliliği yok olacaktır.
‘IRMAKLAR KURUYOR’
25 Haziran günü Kiği Halk Eğitim Merkezi Salonunda yapılan ÇED bilgilendirme toplantısında yapılacak maden arama çalışmalarının bölgeye vereceği zararlar hakkındaki dilekçemizi Çevre ve Şehircilik Bakanlığına iletilmek üzere toplantıya katılan Bingöl Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü temsilcilerine teslim ettik ve tutanaklara geçirildi. Şayet Bakanlık ve yetkili kurumlar sesimizi duymaz, projeye olur verir ise, meşru tüm hukuki haklarımızı kullanacak, gerekirse proje alanında tüm insanlarımızla direnç göstereceğimizin bilinmesini isteriz. Dicle kıyısındaki kuzudan sorumlu olduğunu her fırsatta belirten muktedirler; Peri Vadisi’nin canlıları sizin sorumluluğunuz da değil mi?
Ya da ‘akışına öldüğünüz ırmaklardan’ bahseden iktidar ortakları; Peri Suyu o ırmaklardan biri değil mi?
Marmaris’te yanan ciğerlerimiz için on helikopter gönderilirken, Bingöl yanarken, yanan yine bizim ciğerlerimiz değil mi?”
Vergili, doğayı korumak için mücadele edeceklerinin sözünü verdi.
Doğu ve Güneydoğu platformu üyesi Tuncay Gökçe de toplantıya katılarak açıklamada bulundu.