Abdulbaki Erdoğmuş, 1 Ocak 1958 yılında Genç doğumludur.
İlkokulu Genç’te İmam Hatip okulunu da Diyarbakır da bitirdi. Erzurum Yüksek İslam Enstitüsü (İlahiyat Fakültesi) mezunu olup Medrese Eğitimini de Diyarbakır da tamamladı. İmam Hatip ve Müftülük görevlerinden sonra 1999 seçimlerinde ANAVATAN Partisinden 21. Dönem Diyarbakır milletvekili olarak seçildi. Aktif siyasetten sonra Sivil Siyaset çalışmalarına devam eden Erdoğmuş, Sivil Siyaset Platformu ve Sivil Siyaset Girişimi Sözcülüğü yaptı.
Şimdi ise Sivil Siyaset Hareketi Koordinatörlüğünü yapmaktadır. Yayınlanmış 3 kitabı vardır.
Bilindiği üzere Başak Demirtaş, 20 Ocak’ta tutuklu bulunan eşi eski HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı ziyaret ettikten sonra, DEM Partisinin (Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi) uygun görmesi durumunda İstanbul’dan aday olabileceğini söylemişti. Genel beklenti, Başak hanımın adaylığı yönünde gelişmişken sürpriz...
İşgal, tahribat, yıkım, katliam ve tehcire yol açan hiçbir savaşın meşruiyeti de kutsiyeti de yoktur. Bu yöntemle verilen karşı saldırılarının da kutsiyeti olmadığı gibi halkın yararına da olmayacağı açıktır. Referansın din olması da bu gerçeği değiştirmez. Esas olarak Filistin başta...
Abdulbaki ERDOĞMUŞ Anayasa Mahkemesi’nin Türkiye İşçi Partisi’nden milletvekili seçilen Can Atalay’la ilgili ihlal kararını tanımayan Yargıtay 3. Ceza Dairesinin, AYM üyeleriyle ilgili suç duyurusunda bulunması siyasette, özellikle hukukçular arasında infiale yol açtı. Kuşkusuz asıl mesele mv Can Atalay’ın şahsi durumu...
HAMAS, 7 Ekim’de bir gece ansızın hiç beklenmedik noktalardan İsrail kentlerine yaptığı saldırılarla dünyanın gündemine oturdu. Saldırı stratejisi elbette çok önemliydi. Mossad, İsrail Ordusu ve Savunma Kubbesi gibi en modern istihbarat ve savunma sistemlerine yakalanmadan stratejik noktalara yönelik saldırılar elbette...
Hiçbir Vesayet Demokrasinin Güvencesi Olamaz Demokrasinin, demos ve kratos, yani halk ve iktidar kelimelerinden oluştuğu bilinmektedir. İlkesel olarak yönetilenlerin karar süreçlerinde, yönetimde etkin ve aktif olarak rol alabildiği bir yönetim biçimi olarak tanımlanabilir. Bu tanıma, Antik Yunan dönemlerinde kentli nüfusun bir kısmının karar...
PKK’nin bir siyasal şiddet hareketi olduğu ve sayısız terör eyleminin faili olduğu inkâr edilemez ancak şiddet eylemlerinden tek başına PKK’yi sorumlu tutmak ve PKK üzerinden Kürtleri şiddet yanlısı göstermek doğru değildir. Şiddetin esas sorumluları iktidarlardır. Muhalefetin şiddetle ilişkilendirilmesi de iktidarların...
Tarih boyunca peygamberler ve onlarla Allah’a teslimiyet gösterenler, kutsal metinlerde hep örnek olarak verilmiş ve yüceltilmişlerdir. Ancak onların anılmaları ve bu örnek tutumları dahi onları dokunulmaz ve sorgulanamaz yapmamış, insan üstü bir konuma taşımamıştır. Ne yazık ki tarih içinde bütün...
İslam dindarlığı, ‘ahlaklı insan’ olmaktır. Bunun gereği olarak en başta öğrenmeyi, öğrendiklerini doğru paylaşmayı, iyi insan olmayı ve iyiliği yaymayı, çevreye duyarlı olmayı, adaleti, emaneti, ehliyeti, ortak aklı, hakkı, hukuku, barışı gözetmek ve tesis etmektir. Müslüman dindarlığı ise bu ilkelerle...
Af, hak sahibinin hakkından vazgeçmesi ve olanları unutmasıdır. Devlet açısından Af ise devletin cezalandırma hakkından vaz geçmesidir. Cezalandırma hakkı, meşruiyetini adalet ilkesinden ve toplumsal faydadan alır. Cezalandırmanın faydası söz konusu değilse, cezadan vazgeçmek hem adalet ilkesine hem de toplumsal faydaya...
2023 Seçimleri, İktidar değişimi için önemliydi. Cumhur ve Millet ittifakları arasında geçen seçimler, devlet destekli ve devlet imkanlarını ölçüsüz kullanan Cumhur İttifakı lehine sonuçlandı. Adaletin, eşit rekabetin, yasal hakimiyetin ve sandık güvenliğinin olmadığı bir seçimi daha geride bıraktık. Kazanan veya...
21. Yüzyılda, dünyada başka örneği olmayan trajikomik bir durumla karşı karşıyayız. Türkiye’de birçok trajedi yaşanmıştır ve yaşanmaktadır. Ancak hiçbiri bu kadar komik değildir. Zira, yaklaşık yüz yıldır, “demokratik siyaset“ iddiasıyla avunup duruyoruz. Bu boyutuyla 85 milyona ulaşan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşların...
2023 seçimleri; statükonun devamı veya değişim için çok önemliydi. Değişime değil, sandık marifetiyle statükonun devamına karar verildi. Bizim akran, yıllardır demokratik siyaset mücadelesi vermekte ve yüzüncü yılında cumhuriyetin demokrasi ile taçlandırılmasını umut etmekteydi. Yanıldık, ters köşe olduk, statükoya yenildik. Bizi...
14 Mayıs seçimleriyle ortaya çıkan tabloya göre Türkiye, yeni bir milliyetçilik ideolojisiyle şekilleniyor. Dinbazlık ve ırkçılık izdivacından (karışım) yeni bir “Türk Milliyetçiliği” doğdu. Adına da “Neo Milliyetçilik” denilmesi isabetli olacaktır. Diyanet, din adamları, tarikatlar, cemaatler, dini gruplar, akademisyenler, entelektüeller, bilerek/bilmeyerek...
14 Mayıs 2023 seçimleri için son haftaya girmiş olduk. Yaşım itibariyle bugüne kadar, aday olduğum seçimler dahil hiçbir seçimi bu kadar önemsemedim. Bu seçimleri önemli kılan; “Tek Adam” rejimi ve onun siyasi aktörü CB Erdoğan’ın uygulamalarıdır. Soygun, talan, yağma, ayırımcılık...
Kürt kimliği ile siyasette temsil, hep sorun olmuştur. Buna rağmen özellikle 1970’lerden sonra Sağ ve Sol partilerde yasal güvencesi olmadığı halde etnik varlıklarını sürdürmüşlerdir. Hiçbir partide de bu dönemlerde istikrarsızlığa sebep olmamışlardır. Esas itibariyle çok kimlikli siyaset istikrarsızlık nedeni değildir....
Adalet Eski Bakanı İsmail Müftüoğlu’nun koordine ettiği İstanbul platformunun ev sahipliğinde düzenlenen iftar yemeği sonrası Kılıçdaroğlu’nun bilmeden ayakkabıyla bastığı seccade büyük bir olay oldu. İsmail Müftüoğlu hem kaleme aldığı yazıyla hem de TV ekranlarındaki açıklamalarıyla olayın gerçek yüzünü ortaya koydu....
İslam; insanı Allah’a teslim olarak kendisiyle, birlikte yaşadığı toplumla, insanlıkla ve dış dünya ile barış içinde olmayı ister. Rahmet dini olarak tanımlanmasının nedenlerinden biri de budur. Esas olarak dindarlık da bu rahmeti ve barışı yaşamak ve yaymaktır. Barış yerine savaşı,...
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin; ülkemizi belirsizliğe, kaosa, çöküşe hatta izmihlale sürükleyecek bir ceberut rejime dönüştüğü artık çok açıktır. Böyle bir sistemden yana olmayı zulüm ve büyük bir vebal olarak gördüğümü, sağduyu ve vatanperverlikle bağdaştırmadığımı da belirtmek isterim. Söz konusu kötü gidişata...