Kahramanmaraş merkezli deprem, büyük yıkımlar, büyük acılar yaşattı. Çocuklar yetim, babalar-anneler evlatsız, barksız kaldı. Onların acıları hepimizin yüreğini dağladı.
Bilim insanları, depremin hemen ardından, yeni depremlerin olabileceği illeri açıklarken Bingöl’ü işaret etti, 7.4 büyüklüğünde deprem beklendiğini açıkladı.
Bu uyarıların ardından Bingöllüler haklı olarak ilin afet bölgesi kapsamına alınması çağrıları yaptı, yapmaya devam ediyor. Bingöl afet bölgesi ilan edilirken kimse muhalefet yapmıyor.
Bingöl Milletvekili Feyzi Berdibek’in sosyal medya üzerinden yapılan yayındaki konuşmasını dinlerken çok üzüldüm.
“7269 Sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun”dan bahsederken, meydana gelen bir afette 100 haneye kadar olan köylerde mevcut konutlardan en az yüzde 10’unun, nüfusu 5 bine kadar olan ilçe ve illerde en az 20 binanın, 50 binden fazla yerleşim yerlerde 50 binanın yıkılması veya bir daha oturulamayacak halde olması durumunda afet bölgesinin ilan edilebileceğinden bahsetti.
Depremin konuşulduğu bir ortamda, hizmetlerden bahsedilmesine, gündemimiz deprem olduğu için girmek bile istemiyorum.
Benim beklediğim cevap şu olmalıydı; “
Aslında dün meslek kuruluşlarının da açıkladığı şu iki madde Bingöl’ün afet bölgesi ilan edilmesi için yeterlidir;
-7269 Sayılı Umuni Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun 1. Maddesi: “Deprem (Yer sarsıntısı), yangın, su baskını, yer kayması, kaya düşmesi, çığ, tasman ve benzeri afetlerde; yapıları ve kamu tesisleri genel hayata etkili olacak derecede zarar gören veya görmesi muhtemel olan yerlerde alınacak tedbirlerle yapılacak yardımlar hakkında bu kanun hükümleri uygulanır.”
-Afetlerin Genel Hayata Etkililiğine İlişkin Temel Kurallar Hakkında Yönetmeliğin 2. Maddesinin g bendi: “Nüfusu 50 binden fazla olan ilçe ve illerde en az 50 binanın yıkılması veya bir daha oturulamayacak veya kullanılamayacak derecede ağır hasar görmesi halinde afet o yerin genel hayatına etkilidir.”
İnşaat Mühendisleri Odasının, 7 meslek odasıyla birlikte yaptıkları ortak basın açıklamasında, incelenen 153 binadan 64’ünün ağır hasarlı olduğu belirtildi. Bağımsız mesken değil bunlar, 64 bina.
İncelemeler yapıldıkça ağır hasarlı bina sayısının daha da artacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Kanun; nüfusu 50 binin üstündeki yerleşim yerlerinde 50 binanın yıkılması veya oturulamayacak olmasının yeterli olduğunu açıklarken, Bingöl’de ağır hasarlı bina sayısı 64 olarak açıklandı. Ayrıca 10 okul ve 2 öğretmenevi boşaltıldı.
Eldeki bu veriler bile Bingöl’ün afet bölgesi ilan edilmesine yeterliyken, buna karşı durmadaki ısrarı anlamakta güçlük çekiyorum.
Bilim insanları zamanını bilmese de, depremin yaşandığı yerlerle ilgili hiç yanılmadı. Bingöl için uyarıyorlar, önleminizi alın diyorlar.
Şimdi siz milletvekillerine çağrım şudur; Bingöl’ün afet bölgesi ilan edilmesi için gönülden mücadele edin! Bingöl’ün afet bölgesi ilan edilmesi talebine, karşı duruş sergilemeyin!
Bu memleket hepimizin, siz burada yaşamıyor olabilirsiniz ancak, aileniz, akrabalarınız, binlerce insan burada yaşıyor. Bingöl afet bölgesi ilan edilsin diyen insanlara kızmayın, eleştiri de olsa açık olun ve Bingöl halkının bu haklı talebine kulak verin!
20 yıldır Bingöl’ün depreme hazırlanması konusunda hassas davranmadınız, gerekli duyarlılığı göstermediniz, tarım alanlarının imara açılmasına engel olmadınız, bari deprem kapımızı çalmışken, ayaklarımızın altında sık sık uyarı verirken, bilim insanlarının, meslek odalarının, avukatların, Bingöl halkının sesine kulak verin ve Bingöl’ü afet bölgesi ilan edin!
Geç kalmadan bir an önce bunun mücadelesini verin ki, insanlar enkaz altında kalmadan binaların dönüşümü hızlandırılsın, gerekli önlemler alınsın.
Biran önce.
Ömer ŞANLI / Bingöl Kent haber