Bingöl Metal Madencilik Şirketinin madencilik faaliyetleri Kiğı’da protesto edildi. Maden sahasında açıklama yapan sivil toplum örgütleri ve çevre gönüllüleri, maden projesinin ekolojik yıkıma yol açacağına dikkat çekerek iptal edilmesini istedi.
Peri Vadisi Çevre Platformu, Bingöl’ün Kiğı ve Adaklı ilçelerinde devam eden madencilik faaliyetlerine karşı Eskikavak köyünde protesto eylemi düzenledi.
Bingöl Metal Madencilik tarafından Peri Vadisinde yürütülmesi planlanan Kurşun- Çinko-Gümüş Kompleks Cevher Maden Ocağı projesine ÇED olumlu raporu verilmesine tepki gösterilen eylemde, projenin ve ÇED kararının hukuka aykırı olduğu belirtilerek iptali istendi.
Peri Vadisi Çevre Platformu öncülüğünde maden sahası yakınlarında yapılan eyleme, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, Bingöl Barosu, BİNÇEVDER, Genç İçin Bir Saat Derneği, HDP, CHP, Saadet Partisi ve çok sayıda yöre derneği de destek verdi.
Dersim Kültürel ve Doğal Miras Koruma Girişimi Sözcüsü Avukat Barış Yıldırım, TMMBO Çevre Mühendisleri Başkanı Ahmet Karaman ve ÇMO Diyarbakır Şube Başkanı Canfidal Boldaş, HDP Bingöl Milletvekili Erdal Aydemir, CHP Tunceli Milletvekili Polat Şaroğlu, Tunceli Belediye başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’nun da katıldığı maden protestosunda, Eskikavak ( Arık) Köyünde basın açıklaması yapılarak madencilik faaliyetlerine tepki gösterildi.
Sivil toplum kuruluşları ve köylüler konvoy oluşturarak maden sahası yakınlarına giderek açıklama yaptı. Kiğı ilçe merkezi çıkışında jandarmanın kontrol noktası oluşturarak kimlik kontrol etmesi nedeniyle uzun kuyruklar oluştu.
KAYY-DER Eşbaşkanı Ahmet Tüzün’ün katılımcıları selamlaması sonrası STK temsilcileri ve milletvekilleri birer konuşma yaparak maden projesini eleştirdi.
Projeye ilişkin açılan davanın avukatlığını yapan Barış Yıldırım, Bingöl’de ilk defa böylesi bir etkinliğin yapıldığını belirterek açılan iptal ve yürütmeyi durdurma davası hakkında halkı bilgilendirdi.
HDP Bingöl Milletvekili Erdal Aydemir ve CHP Tunceli Milletvekili Polat Şaroğlu da birer konuşma yaparak desteklerini ifade etti.
Eylemde Tunceli Belediye Başkanı Mehmet Fatih Maçoğlu da bir konuşma yaparak halka teşekkür etti. Maçoğlu, alandaki yoğun güvenlik tedbirlerini eleştirerek “halkın güvenliğini sağlaması gerekenler şirketlerin güvenliği için burada. 1990’lı yıllarda köylerin boşaltılması bunların habercisiydi. Biz bunları söylediğimizde söylenenlerin her biri sırf karşıtlık politikası gereği söylenmiş gibi algılanıyordu. “
Maçoğlu, madencilik faaliyetlerine tepki göstererek şunları söyledi : “Ben genelde dünya özelde ülkemizde yaban yaşamı yok edilmeye çalışılan, dereleri kurutmaya çalışılan her alana her kesime vijdani olunmasını düşünüyorum. Eğer biz Karadeniz’de yapılanlara karşı mücadele etseydik, buraya sıra gelmeyecekti. Eğer biz Zaxo’da, Hakkari’de Türkiye’nin farklı yerlerindekilere müdahale etseydik buraya sıra gelmeyecekti.”
Maçoğlu’nun Türkçe ve zazaca yaptığı konuşma büyük alkış topladı.
Maden protestosunda sık sık ‘ Direne direne kazanacağız’, ‘ Madene değil Periye sahip çık’ sloganları atıldı.
Eskikavak Köyü Derneği Başkanı İbrahim Kudiş’in okuduğu basın metninde çevresel etki değerlendirme raporunda ÇED sürecinin gereklerine uyulmadığı ifade edilerek “yöre halkı bir şirketin çıkarına kurban edilmek istenmiştir” denildi.
Açıklamada kompleks cevher maden projesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ÇED olumlu kararı verilmesi eleştirilerek şu ifadelere yer verildi “Çed olumlu kararı hukuka aykırı olup, kararda kamu yararı bulunmamaktadır.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının ilgili birimince proje alanı, yerinde yeterince incelenmemiş olup, proje alanındaki mülkiyetin rejimi yeterince değerlendirilmemiştir. Proje sahasının Havza Planı da henüz yapılmamıştır. “
ÇED sürecinin işlevine değinilen açıklamada proje alanının ve projeden etkilenmesi muhtemel çevrenin hassasiyet derecesi ve özelliklerinin yöntemine uygun bir şekilde değerlendirilmediğine dikkat çekildi.
Basın açıklaması sonrası sorularımızı yanıtlayan Çevre Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Başkanı Canfidal Boldaş, Oda Eş Genel Başkanları Ahmet Dursun Kahraman ve Fatma Akgün ile birlikte madene karşı geliştirilen mücadeleye destek vermek için geldiklerini belirtti.
Maden ocağı ile ilgili önceki yıllarda iptal kararı verildiğini hatırlatan Boldaş “Açık ocak işletmeciliğine ilişkin verilen iptal kararı sonrası bir proje revizyonu ile kapalı ocak işletmeciliğine geçiş yapılsa bile iptale sebep olan hususlar yer altı madenciliği için de geçerli olan hususlardır” diyerek hassasiyet gösterilmesi gerektiğini söyledi .
Yeraltı madenciliği nedeniyle yeraltı su kaynaklarının kesilmesinin yine mevcut olduğunu belirten Boldaş, konuşmasını şöyle devam ettirdi : “Patlatmalar ile suyollarının değişmesi yine mevcuttur. Yer sarsıntıları ve depremsellik yine mevcuttur. Olası göçükler, göçmeler yine mevcuttur. Söz konusu alan aslında Türkiye’nin depremsellik yönünden en riskli alanıdır. Burada kullanılacak dinamitleri civar köylerde ciddi hasarlara davetiye olarak değerlendiriyoruz”.
Canfidal Boldaş, konuşmasında son olarak şunları söyledi : “Burada asıl yapılmak istenen dağımızı, taşımızı, suyumuzu, toprağımızı kapitalizmin kıskacından kurtarma girişimidir, eylemidir, direnişidir.
Yetkililere seslenen Boldaş, “Yol yakınken bu yanlıştan dönülmesini istiyoruz” diye konuştu.
Protesto eylemi, yapılan konuşmalar sonrası davul zurna eşliğinde halaylar çekilerek sona erdi.
KAYNAK: GAZETE DUVAR / FIRAT BULUT
HABERİN VİDEOSU İÇİN TIKLAYINIZ….