TEŞEKKÜR VE SİTEM
12.12.2012 Dünya Bingöllüler Günü’ne uzaktan yakından, az ya da çok emek veren, Taksim organizasyonuna ve geceye katılan tüm hemşerilerimize, başta dernek başkanlarımız olmak üzere, değerli katkılarından dolayı sponsorlarımıza, geceye renk katan değerli sanatçılarımıza, Bingöl Platformu yürütme kurulunda bulunduğum arkadaşlarım gönül insanları Ramazan Güntay’a, Gazi Adkovayçin, Suat Yazıcı, Emine Bilgin, Naci Buğu, Halit Sanır, Zeki Buyankara, Arif Parmak ve Hasan Bakbak’a, en kalbi duygularımla teşekkür ediyorum.
2012 BİNGÖL YILI OLMALIYDI
2011 yılının ortalarında sosyal medya üzerinden Veysel Aydar arkadaşımızın Bingöl’e olan sevdasından olsa gerek, atkılar, görsel fotoğraflarla gündeme getirdiği 2012’nin Bingöl yılı olması girişimine duyarsız kalamazdım. İstanbul’daki dernek yöneticilerimizle konuyu paylaşarak bunu bir fırsata çevirebilmek için Kasım ayından başlayarak haberler ve röportajlar gerçekleştirdik. Yine aynı amaçla gurbet sevdasıyla Almanya Bingöllüler Derneği yöneticileri bu fikre heyecan katarak, sürekli gündemde tuttular ve bizzat Bingöl’e gelerek katkıda bulundular.
Sayın Bakanımız başta olmak üzere Bingöl Valimiz, Belediye Başkanımız, il, ilçe ve köy dernek başkanlarının görüşlerini de alarak, konuyu gündemde tutmaya çalıştık.
Bir yıl önce 1 Ocak 2012 yılının başında yazdığım yazıdan bir bölüm:
“YERELİN SORUNLARI ACİLEN ÇÖZÜLMELİ
Kalkınma Bakanımız Sayın Cevdet Yılmaz’ın sık sık altını çizerek dile getirdiği “Kalkınma yerelden başlar” sözünden hareketle, yerelde en son nokta olan köylerimizden başlamalıyız. Bingöl genelinde bulunan 300 köyün yolu asfaltlanmalı. Evinin musluğundan suyu akmayan, telefonu olmayan, kanalizasyonu yapılmayan köy kalmamalı. İlimize bu yıl pozitif ayırımcılık isteme hakkımızın olduğunu en üst seviyede dile getirmeli ve almalıyız.”
2012 YILINDA BİNGÖL İÇİN 12 ÖNERİMİN KAÇ TANESİ YAPILDI?
1.Bingöl Havaalanı yılsonuna kadar bitirilmeli
2.İlçe yolları Karayolları standartlarına göre asfaltlanmalı
3.Asfaltsız Köy yolu kalmamalı
4.İçme suyu olmayan köy kalmamalı
5.Alt yapısız Kanalizasyonsuz köy kalmamalı
6.Telefonsuz iletişimsiz köy kalmamalı
7.Ebesiz sağlık ocağı kalmamalı
8.Hastanelerimiz Doktorsuz, teçhizatsız kalmamalı
9.İmkânsızlıktan eğitimine devam edemeyen öğrencilere destek seferberliği başlatılmalı.
10.İlimizin imajı ve tanıtımı için STK’larla işbirliğinde bulunulmalı
11.Bingöl Organize Sanayinin gerçek sanayiciye verilmeli ve canlandırılmalı
12.Siyaset ve bürokrasideki yetkililerimiz, yazar-çizerlerimizin fikri ne olursa olsun Bingöl için öneri ve eleştirilerinden ders çıkarmalı, tahammül etmeli.
BİNGÖL AB-I HAYAT FESTİVALİ ADIYLA BİRLEŞTİREBİLİRİZ
Kuzey ilçelerimizde her yıl Temmuz aylarında geleneksel olarak düzenlenen festivallerin birleşerek cumartesi günü Yayladere İlçemizden başlayarak, pazar günü Kiğı’da, pazartesi Adaklı’da, salı Yedisu’da, çarşamba Karlıova’da, perşembe Solhan’da, cuma Genç’te, son olarak cumartesi ve Pazar günleri de Bingöl merkezde olmak üzere “Ab-ı Hayat Doğa ve Kültür Festivali” adıyla (ab-ı hayat efsanesinin yerinde olabilecek) tüm ilçeleri kapsayan bir festival önerdik. Maalesef bu fikir sadece İstanbul’daki STK’larımızın içinde kala kaldı.
Böyle bir festival, tüm dünyaya yayılan hemşerilerimizi bu organizasyon heyecanıyla toplardı. Her gün bir ilçede olmanın vereceği maddi ve manevi duyguyu düşündükçe heyecan veriyor bana.
FİKİRLERİMİZ HAVADA KALDI
Ki bu anlamda sık sık gidip gelen birisi olarak bana bu heyecanı verdiğine göre, yılda bir giden birini düşündüğünüzde varın siz düşünün. Bu fikri Bingöl bürokrasisi beceremezse yazık olur. Bu tür organizasyonların içinde olan biri olarak konuyu daha fazla uzatmadan elimden geleni yapmaya hazırım.
TAKSİM BÖYLE ORGANİZASYON GÖRMEDİ
İstanbul’da Taksim Meydanı bugüne kadar hep sendikalar, siyasi partiler ve STK’ların protesto amaçlı eylemlerine sahne oldu. Biz Bingöllüler sonunda ezber bozduk. Bingöl’den bin kavanoz bal, binlerce adet ceviz, sevginin sembolü bin adet gül, anavatanı Bingöl olan 1000 porsiyon Kürt böreği, 1000 porsiyon burma Kadayıf dağıttık. Folklor ekibimiz Bingöl oyunlarını sergilerken yüzlerce gencimiz o günü Taksim’de halaylar çekerek kutladı. İlk defa ulusal bazda birkaç TV ve yazılı basında bu kadar yer alabildik. Bu fikri tasarlayan, icra eden, duyuran gönüllülere destek olunmaz mı?
BİNGÖL ORGANİZASYONU BİZİ ANCAK MUTLU EDER
Bizler İstanbul’da bu organizasyonla uğraşırken Bingöl, Milli Eğitim Bakanını ağırladı. 12 park açılışı yapıldı. Günün anısına ağaçlar dikildi. Konserlerle halkımız eğlenme fırsatı buldu. Küçümsenecek bir tarafı yok, rakip de değiliz. Aynı amaçla İstanbul Taksim’de Bingöllülerin dışındaki insanlara, Bingöllülerin cömertliğini, sevgi dolu yüreklerini, coşku dolu dostluğunu tanıtmaya çalıştık. Keşke Ankara derneğimiz Kızılay’da, İzmir derneğimiz Karşıyaka’da, Mersin, Bursa, Kocaeli ilindeki derneklerimiz de bulundukları illerde, Almanya derneğimiz de Berlin’de güzel bir etkinlikle Bingölümüzü tanıtabilselerdi. Buralarda yapılacak kutlamalar da göğsümüzün mutlulukla kabarmasına vesile olacaktı.
SİTEMİM SİYASETÇİLERİMİZE VE BÜROKRATLARIMIZADIR
Bingöl siyasetini yönlendiren ve bürokrasiyi elinde bulunduranlar, 12.12.12 hayalimize destek olmadılar. Bu destek istemi sadece maneviydi, maddi olarak bir beklentimiz yoktu. İstanbul programını Kalkınma Bakanımız Sayın Cevdet Yılmaz’a bizzat sundum. Programı inceleyen Yılmaz, “Bingöllüler günü Bingöl’de kutlanır” dedi. Kendilerine, “Öğlen saat 12.12’de Taksim programımıza katılırsanız tüm dernek başkanlarımızla birlikte sizinle özel uçakla Elazığ, oradan da Bingöl programına katılabiliriz” dedim.
Sayın Bakan bu önerimizi, “Siz İstanbul’da, biz de Bingöl’de yapalım” sözleriyle geri çevirdi ve ayaküstü gerçekleşen görüşmemiz de sona erdi. Onlar Bingöl’e doğru yol alırlarken bizler de İstanbul’daki etkinlikleri organize etmek için gecemizi gündüzümüze kattık.
O günden bu yana ne Sayın Bakanımız Yılmaz, ne de milletvekillerimiz Eşref Taş ve İdris Baluken, Belediye Başkanımız Serdar Atalay, Valimiz Mustafa Hakan Güvençer’den bir ses duymadık.
Bir telefon açıp, “Siz İstanbul’da bal dağıttınız, gül dağıttınız, iyi oldu ya da eksik oldu” diye hiçbir tepki vermediler.
Bir teşekkür ya da eleştiri gelmemesi, beni üzdü. Amacımız aynı, ilimizi tanıtmaktı. Gazetemizde yer vermek istemediğim uyuşturucu haberleri, hırsızlık, terör – ölüm haberleri yerine bir kez olsun olumlu, güzel bir haber yapmaktı, bunu da başardığımıza inanıyorum.
Çünkü farklı illerden gelen tepkiler çok olumlu ama yetkililerimizden hala ses yok.
Aranmak, takdir edilmek biz organizatörler için sadece motivasyon açısından gerekli olabilirdi ama bizler Bingöl’ü sevgili yetkililerimiz için sevmiyoruz, onlar için değil, biz bunu görev olarak bildik ve yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz.
2013 yılınızı sevgi, saygı, hoşgörü, görünmez afet ve belalardan uzak, dünya ekseninde savaşsız, kan ve gözyaşının sona ermesine vesile olması dileğiyle kutluyorum.