MEKTUP

MEKTUP

Seçilmiş Cumhurbaşkanına açık mektup…
Sayın Cumhurbaşkanım,
Öncelikle Cumhuriyetin 91’inci yılında Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa halkın seçtiği 12’inci cumhurbaşkanlığının size, ülkemize ve tüm Dünya’ya hayırlı olmasını diler, sizleri bu başarınızdan dolayı kutlar, başarılarınızın devamını dilerim.

 Seçim sonrası Türkiye genelinde siyasetçiler, akademisyenler, gazeteciler ve ilgili, ilgisiz herkes seçimin değerlendirmesini yaparken Bingöl özelinde sizin oyunuzun düşmesi ve buna karşılık Sayın Demirtaş’ın oylarının yükselmesi üzerine bir değerlendirme yapma gereği gördüm.

GİTMEDİĞİN YER SENİN DEĞİLDİR

 Yerel seçimler öncesinde gazetemizde dile getirdiğimiz “gitmediğin yer senin değildir” sözü, cumhurbaşkanlığı seçiminde yerini buldu.

Sayın Cumhurbaşkanım, bu sözüm size değil, ilk defa bir seçimde Bingöl’e gelemediniz. Tabii ki, kısa zaman içinde bu kadar il dolaşamazdınız. Sözüm, partinizi temsil eden Bingöllü siyasetçileredir. Partinizin kurulduğu 2002 yılından beri Cumhurbaşkanlığı seçimi ile beraber 9 seçim kazanmışsınız. Sevsek de sevmesek de bu gerçeği, bu başarıyı takdir etmek durumundayız.

 Bir kez daha gördük ki kazanılan oylar sizin şahsınıza verilmiştir. Verilmeyen, kaybedilen oylar ise, sizin, bizi temsil etmesi için seçtiğiniz milletvekillerinin eseridir.

 Aşağıdaki tabloya bakıldığında bu çok net olarak görülmektedir. Kaybettiğiniz Karlıova, Yayladere ve Yedisu ilçelerinin yanında mazbut duruşuyla her zaman yanınızda olan Adaklı İlçesini bile temsilcileriniz sayesinde kaybetmek üzeresiniz.

TEMSİLCİLERİNİZ BU BÖLGE İLE AYNI DİLİ KONUŞMUYOR

 Sayın Cumhurbaşkanım,

 Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası parti yetkililerinin yaptıkları değerlendirmede, Bingöl’de oy oranınızın biraz daha düşmesini, bu bölgede HDP’nin değil de örgütün silah zoruyla baskı ve tehditle artırdığı şeklinde yorumladılar.

 Bu halk, tehditlere aldıracak bir halk değildir. Bazı bölgelerde bir nebze etki etmiş olabilir ama bu derecede olabileceğini düşünmüyorum. Örgüt de bilir, halk da bilir ki “gönüllere hitap edilmedikçe”; bir şey zorla olmaz, dayatılan şeyler kabul edilemez.

 Seçim sonrası parti içinde yaptığınız değerlendirmede “halk hangi dil ile konuşuyorsa biz de o dilde konuşmalıyız” sözünüz çok önemlidir. Size bu güne kadar seçim zaferleri kazandıran şifrenizdir. Kaybettiğiniz ilçelerdeki halkın dili, Kürtçenin Kurmanci lehçesidir. Oysa dört dönemdir kurmanci bilmeyen sadece Zaza’ca bilen temsilcileriniz, kazanılan hiçbir seçim sonrası bu ilçeleri tekrar dolaşıp teşekkür etmiş değildirler. Bu ilçeleri temsil eden ve gurbette olan onlarca sivil toplum kuruluşlarıyla istişare etmiş değiller. Bu ilçelerden Yayladere’de 10 yıldır kültürel bir festival yapılıyor, Başbakanlık süresinin son iki döneminde bir bakanımız var ama ne yazık ki, bir kere bile bu festivale teşrif etmiş değil. Bilindiği gibi Kiğı’da 6 yıldır geleneksel bir festival yapılıyor ve sayın bakanımız bu festivale bir kez katılmıştır. Adaklı’da 3 yıldır düzenlenen festivale, partinizi temsilen henüz bir milletvekili dahi teşrif etmemiştir. Bu ilçelerin yolları, Türkiye standartlarının en dibinde. Bu ilçelerin altyapıları, hizmet alanında Türkiye’nin en dibindedir.

 İSA’YA DA, MUSA’YA DA YARANAMADIK

Sayın cumhurbaşkanım, deyim yerindeyse bu gerçekleri dile getirdiğimiz için ne İsa’ya, nede Musa’ya yaranamadık. Partilileriniz tarafından terörist, rakibiniz tarafından faşist yaftası yapıştırılsak da; doğru gördüğümüz yoldan kimse bizi döndüremez.

 Temsilcileriniz, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Karlıova ve Adaklı’ya bir kere gelmişlerdir. Kiğı, Yayladere ve Yedisu’ya uğramadılar bile. Varsa yoksa Bingöl merkez, Genç ve Solhan. Bir vekilinizi her zaman Genç’ten tercih ettiğiniz için, Solhan’ın bu dönem vekili olmasa da seçmene şirin gözükmek için, önümüzdeki dönem tekrar vekil olmak için il başkanı Sayın Yusuf Coşkun ve Gençli Milletvekili Sayın Eşref Taş ilçelerine hizmet götürmede birbirleriyle yarışıyorlar.

 Sayın Cumhurbaşkanım,

Kuzey ilçelerinde yol, altyapı, hizmet gitmiş veya gitmemiş kimsenin umurunda değildir. Genç ve Solhan’daki hiçbir taziyeyi kaçırmayan temsilcileriniz, Kurmanc olan Adaklı, Karlıova, Kiğı, Yayladere ve Yedisu ilçelerinin bayramına, binlerce kişinin katıldığı festivallere bile katılmıyorlar.

 Bu ilçelerin sorun ve sıkıntılarını gündeme getirmek BDP- HDP milletvekili Sayın İdris Baluken’e kalmış. Sayın Baluken, her festivale katılır, her bayram ziyaretlerde bulunurken, “gitmediğin yer senin değildir”  atasözü bir kez daha tecelli etmiş olmuyor mu?

 İL ENCÜMENİNİZ ADALETİ KENDİ TECELLİ ETMEK İSTEDİ

 Sayın Cumhurbaşkanım,

12 yıllık AK Parti geçmişi ile Türkiye çok önemli aşamalardan, badirelerden başarıyla geçmiştir. Doğu ve Güneydoğu’da oy almanızın en büyük sebebi halkın hizmete, barışa, çözüme ve umuda olan duruşunuzdur. Sizler bu mücadeleyi sergilerken yereldeki temsilcileriniz tam tersi yönde mücadele ediyorlar. Adaklı’da birinci sıra İl Genel Meclisi üyeliğine seçilen Ziya Özdemir’in oğlu aynı yaştaki kişi ile kavga ederken adli kurumlar tarafından kovuşturmaya gerek görülmeksizin olay kapatıldı. Ancak il encümeniniz, yargı kararını beğenmediği için oğlunun kavga ettiği kişiyi kendisi döverek adaleti sağlamaya çalıştı. Kendilerine oy vermeyen, taşeron kadrolarda ekmek parası için çalışanlarla uğraşıyorlar.

 Sayın Cumhurbaşkanım,

Bingöl halkı, barış’ı, kardeşliği, çözümü, bir olmayı, diri olmayı, simge ettiğiniz için sizi seviyor ve her seçimde bunu gösteriyor. Ancak, ilimizdeki temsilcileriniz, kendi köylerinde bile sürekli oy kaybediyorlar. Onlara kızgın ve kırgın olan halk, bu süreç devam ettiği takdirde tamamen yön değiştirebilir.

 Selam ve dua ile…