DOLAR
32,3425
EURO
35,1086
ALTIN
2.309,83
BIST
9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
21°C
İstanbul
21°C
Açık
Cuma Az Bulutlu
23°C
Cumartesi Az Bulutlu
21°C
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
23°C

Halk Bize Cezayı Kesti

30.03.2021 17:14
404
A+
A-

30 Mart mahalli idareler seçimlerine bir yıl kala Bingöl’e yerleşmeye, burada gazete kurup bağımsız aday kararım vardı. Ta ki Ekim ayında sosyal medya üzerinden duyduğum ailemden birinin siyasi bir partiden belediye başkan adaylığı açıklamasına kadar.

Halk Bize Cezayı Kesti


30 Mart mahalli idareler seçimlerine bir yıl kala Bingöl’e yerleşmeye, burada gazete kurup bağımsız aday kararım vardı. Ta ki Ekim ayında sosyal medya üzerinden duyduğum ailemden birinin siyasi bir partiden belediye başkan adaylığı açıklamasına kadar.
 

 Bu fikri askıya almıştım ancak nefsani hareket ettim. O ayrı kulvarda ben ayrı kulvardayım. Adaklı halkı beni tanır, bunu fırsata çevirebilir diye inandım. Gazetecilik tecrübemi insanımızın hizmetine kullanmak için projeler, afişler, el tanıtım broşürleri hazırladım. Benim önümde bir değil, üç engel vardı. Birincisi, aynı aileden birinin tabanı olmayan bir partiden belediye başkan adayı olması. İkincisi, aynı köyden iki bağımsız adayın olması. Üçüncüsü, aynı köyden aynı aileden birinin muhtar adayı olması, beklentimi mucize haline getirmişti. Bütün bu tabloyu böyle okuyan halk, kendince bize cezayı kesti. 

Nüfusunun çoğu yaşlı ve eğitimsiz bir ilçeden bağımsız adaylığı idelojik görenleri ikna etmek kolay değildi. Rakiplerinden biri ilkokul mezunu bile olmaması da çok önemli görülmüyordu. Aynı köyden olmanız yeterliydi. 17 Şubat’ta başvururken 24 Şubat’ta arayıp sana feda ediyorum demesinin ardından ikinci gün bu sözünü unutanlarla yarıştım. Bir köyde sözler alırken arkamızdan diğerinin bozması olası hezimeti kaçınılmaz kılmıştı. Gittiğimiz her köyde, yahu “siz kendi aranızda anlaşmazsanız” olmaz, dediler. Bir hafta boyunca arkadaşlarla birleşme çabalarımıza rağmen, olmadı. Bütün bu olumsuz tabloya rağmen üzülmedim. Tek üzüldüğüm olay, söz verip sözünde durmayanlarla yüz yüze geleceğim zaman, o insanların mahçup duyguları ile karşılaşmak istemediğimdir.

binguven-bal2

İŞİ EHLİNE VERMELİ

İslam coğrafyası kanlar içinde. Benim tesbitim; tüm coğrafyada ailecilik, kabilecilik, aşiretçilik, adamcılık, hemşericilikle yönetildiği içindir. 
“Kötü olsun, benim olsun”  zihniyetinden kurtulmadıkça, İslam coğrafyasının inandığı “Kur’an’ı Kerim’i yeniden okuyup anlamadıkça,  bu hüsran devam edecektir”. 
Elin gavuru Kur’an mı okuyor da bu sorunlar yaşanmıyor diye soracak olursanız, evet bütün ilahi kitaplar’da yönetim sistemleri, “adalet” üzerine kurulmuştur. Onlar ilahi adaleti uyguluyor, bizler ise güçlünün adaletine boyun eğdiğimizdendir. Bunun için isyan mı edeceğiz hayır. Adaklı mollalarıyla meşhur bir ilçedir. Herkese iş düşüyor. Özellikle mollalara, gelin yerelde “Kur’an’a göre adalet nasılmış yeniden okuyalım ve uygulamaya başlayalım”  en azından bunu yapabiliriz. Adalet, bazı ailelerin tekelinde olabilir mi?. Peygamber efendimiz, “işin ehline verilmediği zaman, kıyametin en yaklaştığı zamandır” buyurması bize yolu göstermiyor mu?.

BAŞIMIZ DİKTİR

Kimseye seni işe alacağım demedim, sana ihale vereceğim demedim. Baştan beri gittiğim her yerde Adaklı kazanacak dedim. Bundan böyle hiçbir şey eskisi gibi olmayacak dedim. Kazansam da kaybetsem de ben burada olacağım. İthal adaylardan değilim, dışarıdan gelip kendini sizden üstün görenlerden değilim. Yıllardır sizin her sorununuzu dile getirdiğim gibi bundan sonra da aynen devam edeceğim. Yapılan ihalelerin, işlerin, alınan elemanların, haksızlığın karşısında, haklının yanında olacağım dedim ve aynen öyle olacaktır.

HALKIMIZ BİZE MUHALEFET GÖREVİ YÜKLEMİŞTİR

Gittiğim köylerde, evlerde yaşlı bay yada bayan, genci yaşlısından aldığım en güzel şey dua idi. Her evden dua ile ayrıldım. Keşke şu partiden aday olsaydın, şu partiden olsaydın dedirttik. Telefonum her evde var artık. Onlar oy vermedikleri için utanmasınlar. Beni yedi yirmi dört saat arayabilir, sorunları varsa iletebilirler.

Seçilen İl Genel Meclis üyelerine başarılar dilerim. Onların yükü çok ağırdır. 39 muhtarlık ve mezralarla beraber Doğu ve Güneydoğunun en mağdur ilçesi olan Adaklı’da, sıkça dile getirdiğim gibi Yol, Su, Kanalizasyon gibi temel hizmetlerin yanında gençlere yönelik sosyal projeler hazırlamıştım. Başvururlarsa kendilerine takdim eder ve gerçekleşmesi için elimden geleni yapmaya hazırım.

Onlar proje yapmadı. Çünkü iktidarın gücü ile oy istediler. Bizde güçlü iktidarın nimetleriyle ilçemizin kangren olan bu sorunlarının çözülmesinden yanayız. İnşallah bu yarışı kazananlar, bütün bu eksikleri yerine getirirlerse; bizde alkışlarız.

Yinede azda olsa bize inanıp ta oyunu veren herkese teşekkür ediyorum. Hayatımın birçok yerinde çok isteyip te alamadığımı, sonradan hayırlı olduğuna şahit olduğumdan dert etmiyorum.

DOĞRU ZAMAN VE DOĞRU KARAR DEĞİLMİŞ

Bu siyasi süreç ile köylerimi yeniden tanıma fırsatı buldum. Çok duygulu olaylar yaşadım. Bunların hepsi yaşanmalıydı. Dost bildiğin kişilerin ailende de olsa aslında olmadığını da görmek varmış. Toplumun temel hakları için beraber mücadele ettiğin kişiler, şahsi menfaat ve reklam uğruna harcayanları da görmek gerekiyormuş. Yıllardır beraber yürüdüğün kişilerin aslında ne kadar dönek olduğunu da görmek varmış. Doğru zaman ve doğru karar olmayabilir ama bütün bunları yaşamak gerekiyormuş.

 “Bir müsibet, bin nasihattan evladır” sözü ile noktalıyorum.

NOT:

Sağlıklı, ufuklu nesiller yetiştirmek için herkesin elini taşın altına atma zamanıdır. Bırakalım benliği, mesele evimizin önünden başlamaktı. O yüzden “Adaklı kazanacak” dedim.

Selam ve dua ile.

Yazarın Diğer Yazıları
rodi
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.