KARASU: “ADALETSİZLİĞİN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ”

Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın daimi işçi alımlarında şaibe olduğunu iddia eden Doğan Karasu; “Üç ayrı dava açtık. Birincisi, mülakatın genel olarak iptalini istedik. İkincisi, mülakatın Bingöl ayağının iptalini talep ettik. Üçüncüsü, Bilgi Edinme Hakkı kapsamında verdiğimiz dilekçeyi ret ettiği için Bingöl Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünü dava ettik, kısacası; adaletsizliğin peşini bırakmayacağız” dedi.

Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın daimi işçi alımlarında şaibe olduğunu iddia eden Doğan Karasu, çocuğunun haksız bir şekilde elendiğini belirtmişti.

Yeni bir açıklama yapan Karasu, 3 ayrı konuda mahkeme açtıklarını belirterek, yasal süreci takip edeceklerini söyledi.

Karasu, açıklamasında şu sözlere yer verdi:

“Gençlik ve Spor Bakanlığı ‘Daimi İşçi’ adı ile personel alımına gitti. ‘Dostlar alış-verişte görsün’ tarzı mülakat yapıldı. Listeler önceden hazırlandı ve mülakat komisyonuna verildi. Hatta her siyasetçinin kontenjanı bile belliydi. ‘Mülakat Komisyonu’nun ellerine tutuşturulan listeye müdahale etme imkanları yoktu. Derken mülakat bitti, listede olmayanlara ‘sınavı kazanamadınız’ notu gönderildi. Sınavı kazananların kim/kimler olduğu açıklanmadı, kamuoyundan gizlendi/gizleniyor. Liste açıklanmadığı için sonuca itiraz etme süreci de bloke edildi. Asil listeden kaç kişi elendi, yedek listeden kaç kişi yukarı kaydırıldı, kimlere kazandırıldı, kurada olmayıp listeye giren var mı, kim kimin adamı, hangi niteliklere sahip, mülakat kaç grup şeklinde yapıldı, kazananlar ağırlıklı olarak hangi grupta yer aldı? Bilmiyoruz.

Liste bir türlü açıklanmadı, açıklanamadı. Yaptığınız iş/işlem doğru ise neden açıklamadınız?

Yanlış ise ki, yanlıştır, neden yanış iş/işlem yaparak haksızlığa, hukuksuzluğa, kul hakkı yemeye kadar işi vardırdınız?

Yaptığınız iş yanlış olsa bile kazandırdıklarınızın listesini kamuoyuna açıklamanız gerekiyor, yasal zorunluluktur çünkü. Bilgi Edinme Kanunu kapsamında dilekçe verdik, ‘bilgi vermiyoruz’ cevabını verdiniz. O bilgiyi verecektiniz, zira o bilgiyi alacağız. Vermeyince ‘gizemli liste’yi daha çok merak etmeye başladık. Çok önemli kişileri almış olmalısınız. Kimliklerini gizlediğiniz bu arkadaşlar göreve başlayınca kimler olduğunu öğrenmeyecek miyiz?

Yoksa bu arkadaşlara yeni kimlik mi vereceksiniz, tanınmamaları için bir dizi estetik operasyondan mı geçireceksiniz?

Üç ayrı dava açtık. Birincisi, mülakatın genel olarak iptalini istedik. İkincisi, mülakatın Bingöl ayağının iptalini talep ettik. Üçüncüsü, Bilgi Edinme Hakkı kapsamında verdiğimiz dilekçeyi ret ettiği için Bingöl Gençlik Ve Spor İl Müdürlüğünü dava ettik. Listeyi almak için dava açmak aklımıza gelmemişti ama aklı aşan keyfi uygulamayı da bu vesile ile görmüş olduk. Bu işin sonuna kadar takipçisi olacağız, yozlaşmış ilişki düzeninin toplumun normali/normu olmasına müsaade etmeyeceğiz. Bingöl kamuoyu ‘hep böyleydi, böyle gidecek, bir gün bana da sıra gelecek’ pragmatizminden vaz geçmelidir. Yanlışlara seyirci kalmak kimseye fayda sağlamıyor. Bingöl Gençlik Ve Spor İl Müdürlüğü devletin bir kurumudur, keyfi davranamaz, şeffaf olmak, hesap vermek zorundadır. ‘Gençlik’e örnek olmalıdır, siyasetçilere göre tavır geliştirmemelidir.

Açıklanmayan/açıklanamayan ‘torpilli liste’de adı olan arkadaşlar sakin olsun, acele etmesin, mahkemelerin sonucunu beklesinler. Borç altına hiç girmesin, hazırda paraları yoksa kimseye hediye almasın, kredi çekip girilen/yeni girecekleri taahhütlerden uzak dursunlar. Yasal süreci takip etsinler, çıkacak sonucu beklesinler.

Bu dava şahsi değildir, yozlaştırılmış ilişkiler tekerleğine çomak sokmak tutumudur. Haklıyız, bundan dolayı da güçlüyüz. Kaybetsek de, ‘Allah’ım her şey size aleniydi, elimizden geldiğince mücadele ettik, başaramadık’ deriz ve hesabı diğer dünyaya devir ettiririz.”