HSYK kime hizmet ediyor?
Belki çoğunuz HSYK başlığını son zamanlar sıkça dile geldiği için bıkmış da olabilirsiniz. Ancak bir de benim penceremden bakın derim.
Uluslararası dengeleri herkes gibi biz de yakından takip etmek zorundayız. Eğer bir fikri olmasını isteyen varsa…
Evet, biz de kendimize göre fikir sahibiyiz.
Mısır’da, Tunus’ta, Libya’da, Suriye’de ve yavaş yavaş İran’da da sıçrayacak demokrasi ve özgürlük meşalesinin asıl ve en hassas noktası, Türkiye’ye sıçraması için çaba sarf edenleri haklı çıkarırcasına; Türkiye’yi yönetenlerin benzine ateş’le gitmeye çalışması, beni endişelendiriyor.
Saydığım bu ülkelerden Mısır’da Libya’da, Tunus’ta Kürt sorununa benzer bir sorun yoktu.
Sadece dikta yönetimlere karşı halkın özgürlük çabasının zaferle sonuçları, yeni bir çağ olarak tarihe geçmiştir.
Artık ülkeleri savaşsız da elde edebilme sistem ve yöntemleri var.
Sosyal paylaşım sitelerinden başlayarak kartopu gibi büyüyen bu özgürlük taleplerine kimse dur diyemeyecektir. İşte Suriye, bu ülke yüz yıldır içinde yaşayan Kürtleri tanımadı.
Nüfus cüzdanı bile vermedi. 45 yıldır olağanüstü hal uyguladı. Olaylar ve yaşananlar, her ülkeyi kendini yeniden resetlemeye mecbur kılıyor.
Türkiye tarih itibari ile 89 yıllık cumhuriyet ile beraber devam eden Kürt sorununa karşı şiddet uyguladı. Halen bu şiddet her ne kadar doğru görülmese de uygulamaya devam ettiği ortada.
Ölen Kürt, öldüren Kürt, Türk. Binlerce insan kaybımız. Bundan bir türlü ders alamadık.
Almaya da niyet var mı, emin değilim.
Seçimlere giderken HSYK’nın önce veto ettiği bağımsız milletvekillerini, sonra çark etmesini “ülkeyi bölmeye karar mı verdiler acaba?” diye değerlendirdim.
BUNU HANGİ AKLISELİM İNSAN İSTEYEBİLİR?
Bu bomba Türkiye’yi bölmeden o “güç odaklarına” rica ediyorum, ince hesaplar yaparak muktedir olamazsınız.
Kürtler bölünmek istemiyor. Ben bir Kürt olarak bu ülkeden ayrılmak istemiyorum. Burası en çok da benim memleketimdir.
İslam coğrafyasının her metrekaresinde Kürtlerin yani atalarımın kanı vardır.
Biz Türkleri kendi büyük abimiz olarak görüyor ve saygı duyuyoruz.
Ancak abimiz, bize merhamet ediyor mu? Şefkat gösteriyor mu?…
Sekiz senedir iktidar’da olan AKP oyalama mı yapıyor, perde arkasında anlaşmamı var?
Kürtlerin isteği sadece “demokratik anayasal çözüm.”
Kürtlerin kendi ana dilinde eğitim hakkı, Türklere ne zarar verebilir ki?
Mecliste İngilizce serbest, Almanca serbestken, bu ülkeyi beraber kuran Kürtlerin suçu ne, dilleri niye yasaklanıyor?
Siyasi partilerin sistemi değişmez. Seçim barajı düşürülmez. Niye? Kürtler meclise gelmesin. Bütün sistem bunun üzerine kurulu değil mi?.
Asker de aynı. Askerin bütün eğitimi, PKK ile savaşmak üzerinedir.
Yat kalk, ateş altında yürü.
Türkiye’nin hangi tarafına baksan elinde kalıyor. Türkiye seçime giderken bu eksikliklerle bu anayasa ile gidiyor.
Ortadoğu yeniden şekillenirken, bizim kahramanlar şiddet, korku ve din üzerinden işi yürütmeye çalışıyorlar.
Dağa çıkmaların bir sonuç olduğu konusunda tüm sosyologlar birleşirken, yüzyıldır devam eden bu sorunu, sadece İslam kardeşliği ayakta tutuyor.
ONLAR HİÇ ÖZGÜR OLAMADILAR
Dünya gündeminde var olan konjöktür, özgürlüklerden yana olduğu apaçıktır.
Bugün bölücü olarak yaftalananların başındaki kişiler bile; barıştan, birlikten, eşitlikten yana olduklarını dile getiriyorlar.
Ateşkesler sağlandı. Bu iktidara verilen şans heba mı olacak?.
Türkiye’de tüm halklar artık kan dökülmesin istiyor.
Kürtler zaten binlerce yıldır barış’tan yanalar. Çünkü onların bulundukları kadim topraklarda, her zaman birilerinin gözü vardı.
Onlar hiç özgür olamadılar.
Gelen vurdu, giden vurdu.
Bu seçimden sonra, halkın yeni “anayasa” da özgürlük içinde eşit bir Türkiye özlemi var.
Bu haklar verilmezse, korkarım daha çok can kaybederiz.