DOLAR
34,4867
EURO
36,2584
ALTIN
2.956,62
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

Hayat Dersi: İş Bulma Sanatı

17.11.2021 21:42 | Son Güncellenme: 18.11.2021 09:56
389
A+
A-

İşe girmek başka, iş bulmak başka şey. Peşinen bu böyle biline.

İşe girdim çıktım, derler. Sanki banyoya girdim çıktım, der gibi. İçeriye bakmış çıkmış.

Gördüğü manzara içini açmamış. Aradığını bulamayan hırsızın zaman bulup ev sahibine not bırakma alışkanlığını hatırlasa, adımını da atacak ve içeride bir süre daha oyalanacak bir şeyler bulacak. Yok, yok…

binguven-bal2

Bizimkinin işi başından aşkın sanki.

İşe girmiş çıkmış amcası.

Fabrikanın perdeleri kirliydi, ya da mutfağı soğan kokuyordu gibi insanın aklını birkaç saniye meşgul edecek sebepler öne sürse bari, bunlar da yok. İşe girmiş çıkmış. Nedenleri bulmayı size bırakırlar.

Düşün düşün, işin içinden çıkana aşk olsun!

Bir derin kuyu. Bir derya.

Dört işlemle bu işin üstesinden gelmenize imkan yok.

Dört işlem dediğimiz ne ki, iki kere iki dört eder; dörtten üç çıkarsa bir kalır; beş kere beş yirmi beş; yüz bölü iki elli eder hesabı değil mi?

Böyle bir hesapla işten çıkan birinin aklından geçenleri bilmeye imkan var mı Allah aşkına!

Baktınız ki siz de onun neden işe girip çaktığına doğru dürüst bir sebep bulamıyorsunuz, bırakın, ne hali varsa görsün. O bir yolunu bulur; yine bir işe girer çıkar.

Siz başınızın çaresine bakın.

Asıl sizin bir kılavuza ihtiyacınız var. İş bulmak kolay mı sanırsınız.

Onun sorunu sizinkinin yanında, devenin höyüğü gibi kalır.

Yani sizinki daha bir kara kazan.

Bundan sonra işin içine kendinizi pazarlama marifeti girer.

Domates olsa, alır götürür halde pazarda, meydanda manavda satarsınız, ama bu o cinsten bir pazarlama değil işte. Kendinizi kantarın hangi kefesine koyarsanız koyun, kantarın okunda oynama olmaz.

Bedenen ve ruhen ortada kalmışsınız demektir.

Neyse ki bu yazıyı okuyorsunuz.

Demek ki daha bir umut var.

Evin içinde birileri varsa, onları kovun.

Camları ve kapıları da kapatın.

Açıkça elektronik cihazların fişlerini ve telefonun fişini çekin.

Şöyle bir arkaya yaslanın. Gözleriniz açık kalsın.

Ayaklarınızı uzatın.

Ellerinizi iki baş parmak serbestçe hareket edecek şekilde önde göbeğinizin üzerinde çatın.

Gözlerinizi hafif kısın, bir noktaya bakar gibi yapın.

Ellerinizin başparmaklarını birbirine sürterek, bir öne bir arkaya getirip götürerek kendinizi bırakın.

Baktığınız noktadan, duvara bakıyorsanız duvardan, halıya bakıyorsanız halıdan birilerinin çıkıp size doğru geldiğini göreceksiniz. Telaş yok.

Zaten siz de gelenin kim olduğunu anlıyorsunuz hemen.

Aaa, bu siz değil misiniz?

Duvarda, halıda ne işim var, diye düşünmeyin.

Kendinizi oradan buradan çıkardıktan sonra, sonucuna da katlanacaksınız artık.

“Merhaba!”

Siz de merhaba deyin. Kendinizle konuşacaksınız neticede.

“Ne haber?”

Canım siz de bir şeyler söyleyin. “Bildiğin gibi,” deyin mesela.

“Bildiğin gibi işte, sürünüp gidiyoruz.”

Bu kadar.

“Gemilerin var mı?”

“Ne gemisi, postalın var mı diye sorsana bir.”

“Gemilerin batmış gibi dalmış gitmişsin de…”

Adam haklı. Adam yerden göğe kadar haklı.

Dal dedik, ama gemileri batıracak kadar dal demedik.

Bir noktaya bakar gibi yapacaksınız sadece. Sınırın ötesine geçemezsiniz.

“Senin kaç diploman var?”

“Sadece bir üniversite diplomam var.”

Burada durun hele!

Nasıl yani şimdi siz, sadece bir tane diplomanız mı var, diyorsunuz? 

Onca yıl onca okulu okuyan siz değil miydiniz?

Yapmayın birader!

Bir diploma ha… Sadece bir diplomanız var öyle mi?

Sadece bir diploma…

Peki diğerleri nerede?

Şimdi siz o duvardan veya halıdan çıkardığınız herifi geldiği yere geri gönderin, bana dönün, bana!

Gözümün içine bakın! Öyle değil.

Göz bebeklerime bakın! Evet böyle.

İlkokulu bitirmediniz mi? Bitirdiniz.

İlkokul diplomasıyla bir sebze halinde hamal, bir ilkokulda müstahdem, askerde er olabilirdiniz.

Ortaokulu bitirmediniz mi?

Bitirdiniz. Ortaokul diplomasıyla bir sebze halinde zabıta, ortaokulda müstahdem, askerde onbaşı olabilirdiniz.

Liseyi bitirmediniz mi?

Bitirdiniz. Lise diplomasıyla bir sebze halinde zabıta başı, lisede yedek öğretmen, askerde çavuş olabilirdiniz.

Dört diploma yerine tek bir diploma ha…

Sizin bir tek seçeneğiniz var biraderim. Kapıyı, pencereyi açın.

Evden kovduklarınızı geri çağırın.

Elektronik aletlerinin ve telefonunuzun fişini takınız.

Radyonun, televizyonun sesini sonuna kadar açın.

Önce komşularınız, sonra mahalle başınıza toplansın.

Daha daha sonra da tüm memleket.

Televizyona bir çıktınız mı, sonrası iplik söküğü.

 

Cafer Yurtsever

İstanbul, 2021

Yazarın Diğer Yazıları
19.03.2021 11:58
19.03.2021 12:18
19.03.2021 12:09
06.12.2021 12:12
19.03.2021 12:16
rodi
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.