STK’lardan Dağ keçilerinin avlanmasına ortak tepki
STK’lardan Dağ keçilerinin avlanmasına ortak tepki:
AVCILIK SPOR DEĞİL, KATLİAMDIR
Tunceli-Elazığ-Bingöl arasında kalan Peri Vadisi’nde son aylarda vurulan ya da ihaleye çıkarılan dağ keçileri, bölgenin sivil toplum kuruluşlarının tepkisini çekti. Avcılığın spor değil, katliam olduğunu kaydeden STK’lar, resmi ya da kaçak avcılığın durdurulmasını talep ediyor.
***
Kiğı’da 9 Aralık 2020 tarihinde Yunus Gürbey tarafından katliamın izleri görüntülenerek sosyal medyada paylaşılması kamuoyunun büyük tepkisini çekti. Peri Vadisi bölgesinde yıllardır süregelen dağ keçilerine yönelik avlanma, tepkilere neden oldu. Bölgenin İstanbul’daki dernekleri imza kampanyası düzenleyerek katliama karşı duyarlılık çağrısında bulundular.
STK’LARDAN ORTAK TEPKİ: DOĞAMIZI KORUYALIM
Dağ keçilerinin avlanmasına İstanbul’da bulunan Bingöl dernekleri tek ses cevap vererek kınadı. Avcılığın sona ermesini talep eden sivil toplum kuruluşları imza kampanyası başlattı.
İMZA KAMPANYASI BAŞLATILDI
Bingöl Doğa, Kültür, Tarih ve Tanıtım Derneği’nin Change.org’da başlattığı imza kampanyasının duyuru metninde “Tunceli, Bingöl, Elazığ, Erzurum Peri vadisi bölgesinde doğanın harikası olarak biz insanlara emanet edilen Dağ Keçisi, Keklik, Ayı, Tavşan vb canlıların avlanması sonucu bölgede tırtıl istilaları, yılan ve benzer zararlı hayvanlar türemiştir. Bu canlıların avlanmasını önlememiz lazım” ifadeleri kullanıldı.
“DOĞAYI YOK ETMEK, İNSANLIĞI, YAŞAMI YOK ETMEKTİR”
Bölgenin en eski Sivil Toplum Örgütlerinden Kayy-der eşbaşkanları: “Hızır’ın atlarına dokunmayın” diyerek tepkilerini dile getirdi.
Kayy-der eşbaşkanları Tuncay Gökçe ve Yeliz Vergili, yaptıkları yazılı açıklamada:
“Av turizmi” adı altında coğrafyamızda yaşayan canlıların, özellikle de Hızır’ın atları olarak tanımladığımız ve toplumumuz tarafından kutsal olarak kabul edilen dağ keçilerinin ihale yoluyla katledilmesinin karşısında olduğumuzu bir kez daha sizler aracılığıyla kamuoyuna duyurmaktayız. Yaban hayatını kazanç kapısı olarak gören bu anlayışı kınıyoruz ve bu politikalardan derhal vazgeçilmesini istiyoruz. Peri Vadisi coğrafyasının yapısını bozan her türlü girişime karşı, dün olduğu gibi bugün de bulunduğumuz her alanda ses çıkartmaya devam edeceğiz.
Tüm Dernek ve STK yöneticileri yöremiz doğa aktivistleri olarak bölge insanımızın manevi olarak önemli bir kutsalı olarak gördüğü doğamıza, kültürümüze zenginlik katan yöremiz dağlarının değerli varlıklarından olan dağ keçilerini sermayelerine peşkeş çekmek için sözüm ona av sporu adı altında katledilmelerine seyirci kalmayacağımızın bilinmesini isteriz. Bizler yöre dernekleri olarak bunun karşısında tüm hukuki haklarımızı kullanacağımızı, yöre derneklerimizin görüş ayrılığı gözetmeksizin bir araya geldiğimizi bu konu hakkında tüm gücümüzle karşı koyacağımızı belirtiriz.
İnsana saygı, ancak insanın manevi ve kültürel değerlerine saygıdan geçer. Eğer doğayı, kültürü, inanç değerlerini yok ederseniz, insanlığı yok etmiş olursunuz.
Biz Dersim’den Kiğı’ya Yedisu’dan Adaklı’ya, Yayladere’ye, Karakoçan’dan Karlıova’ya kadar Peri vadisinin değerlerine saygılı olmasına davet ediyor ve ellerinizi doğamızdan çekin diyoruz”. “Kayy-Der olarak bir kez daha diyoruz ki; “ Av Cinayettir ve Avcılık da bir spor değildir!”
Adaklı Bileşenleri Derneği Başkanı Cevdet Özdemir: “Bingöl barosu kararın durdurması için gerekli girişimde bulunmuş. Biz de imzalayarak insanlık görevimizi yapmalıyız.”
Adaklı Karaçubuk Köyü (Dımlag) Dernek Başkanı Vahit Akengin: “Doğamızın güzelliklerini spor olarak yok eden insan müsveddelerine fırsat vermeyelim. Yetkili kurumları dağ keçisi, keklik ve tavşan avcılığına karşı duyarlı olmaya davet ediyorum.”
Karer Derneği adına açıklama yapan Hasan Kaplanseren: “Ben de şahsım ve Karerliler adına doğada yaşayan tüm canlılar için imza atarım. Avcılık spor değil katliamdır. Her canlı kendi doğasında özgürce yaşamalıdır.”
Karlıova Yiğitler (Sağnis) Derneği Başkanı İsmet Baca: “Biz dernek olarak doğamızın korunması için seve seve bu kampanyayı imzalıyoruz. Bu organizasyonu düzenleyen STK’ları kutluyorum.”
“AVCILIK SPORU ADI ALTINDA KATLİAM YAPIYORLAR”
Karakoçan Dernekleri Federasyonu Başkanı Abdülaziz Akyol: “Bölgemizde özelikle de Peri Vadisinde gerek devletten izin alan avcılar gerekse kaçak avcılar doğal yaşamı tehdit edip ‘Avcılık Sporu’ adı altında katliam yapıyorlar. Yasanın kendilerine verdikleri sınırları ihlal ederek hem kekliklerin tükenmesine, hem de avlanması yasak olan dağ keçilerini vurarak dağ keçisi neslinin varlığını tehdit etmektedirler. Avcılığın bir spor olmadığını bir doğa katliamı olduğunu düşünmekteyiz. Devletin de yasalarını bu temelde revize etmesini beklemekteyiz. Yasalara göre avcılık belirli şartlarda serbest olduğunu biliyoruz fakat ilin mülkü amirlerinden ve kolluk güçlerinden rica ediyoruz. Bu şartları ihlal eden avcılara müsaade etmesinler. Kaçak avcılığa ve avlanması yasak olan canlıların katledilmesine fırsat verilmemesini ve denetlenmelerini talep etmekteyiz.”
Adaklı Karakoç Derneği Başkanı Şehabettin Dal: “Saygıdeğer başkanlarım coğrafyamız üzerinde cereyan eden tüm katliam ve talan girişimlerini nefretle kınıyor ve STK olarak karşılarında duruyoruz. Az önce sosyal medya üzerinde imzamı attım. Umarım Bingöl’ümüzün iradesine saygısızlık yapılmaz, tüm STK’larımızın irade beyanları (imzaları) dikkate alınır.”
Yayladere İlçe Derneği Başkanı Remziye Eran: “Ben de doğa seven ve doğa sporlarıyla ilgilenen biri olarak doğayı ve doğadaki canlıları korumanın insanların hayatı boyunca yapması gereken önemli bir konu olduğunu düşünüyorum. Daha yaşanabilir bir hayat için doğanın dengesini bozmamak gerekir. Bunun için de insanlara anlatmak, yazmak, bilgi vermek gerekir. Doğadaki yaban hayvanlarını öldürmenin spor, hobi olmayacağını hatırlatmak ve avcılığın yasaklanması gerektiğini düşünüyorum.”
“BÜTÜN DÜNYANIN İHTİYACI BU BİRKAÇ DAĞ KEÇİSİNE Mİ BAĞLI”
BİNÇEVDER Başkanı Cuma Karaarslan, Bingöl Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mahmut Arda ve Bingöl Baro Başkanı Hanifi Budancamanak yaşanan da katliama kayıtsız kalmadı. Daha önce Bingöl’de 10 dağ keçisinin ‘vurulma’ ihalesine, Erzurum 3’üncü İdare Mahkemesince yürütmeyi durdurma kararı verilmesine rağmen bu katliamın faillerinin belirlenerek ihale mi yoksa kaçak avlanma mı olduğunun tespitini isteyen Cuma Karaarslan, “Bütün dünyanın ihtiyacı bu birkaç dağ keçisine mi bağlı? Nasıl bir hal yaşıyoruz, dünyada yaşanan onca salgın, küresel iklim değişimi yaşanırken, insanların zevk uğruna kıydığı canları adına bu katliamları şiddetle kınıyoruz. İnsanlığın kurtuluşu birkaç keçinin ölümüne bağlı ise gelin tüm insanlığı öldürün. Sizi ve sizi koruyanları, ihalecileri, ihale koruyucuları, kaçak avcılık yapanları, kaçağa göz yumanları, sonra kaçağı resmileştirip ölümü hak getiren bu anlayışları şiddetle kınıyorum. Kendim ve kentim ve ülkem adına, bu duruma sessiz kalan kolluk, adliye, idari ve yetkili tüm mercilerden davacıyım. Rabbim vurduğunuz yerden vursun sizi” ifadelerini kullandı. Katliamların durdurulmasını isteyen Cuma Karaarslan, “Bu konuda insani ve inancı değerlerini yitirmeyen yöneticileri göreve davet ediyoruz. Korkmayın bu konu siyasi değil insani ve doğasal. Dahil olursanız birlikte iyi kalırız” dedi.
YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARINA RAĞMEN KATLİAMLAR DEVAM EDİYOR
Tarım ve Orman Bakanlığı, 3 Temmuz’da nesli tehdit altında olan 10 dağ keçisinin vurulması yönünde ihale açmıştı. Bu ihaleye karşı Bingöl Barosu, BİNÇEVDER ve Bingöl Gazeteciler Cemiyeti ve diğer STK’lar sert tepki göstermişti. Bingöl Barosu konunun takipçileri olacağını duyurmuştu. Bingöl’de dağ keçileri ve yaban keçilerinin öldürülmemesi için başlatılan imza kampanyasına binlerce kişi destek vermiş ve yürütmeyi durdurma kararı alınmasına rağmen katliamlar devam ediyor.
“RESMİ VEYA GAYRI RESMİ AVCILIK SON BULMALI”
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Bingöl Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mahmut Arda ise “Bingöl doğasında yıllardır kaçak avlanma veya ruhsatlı avlanma adı altında katliam yapılıyor. Dağ keçisinden tutun tavşanı, kekliği bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde katlediliyor. Doğamızdaki hayvanların nesli tükenme aşamasına geldi yetkililerin bu konuda daha duyarlı olmalarını yapılan katliama son vermelerini istiyoruz. Sosyal medyada dolaşan videoda dağ keçisinin leşinin çekilmesi karların kan ile kaplanması insanların içinde olduğu vahşiliği ortaya koyuyor. Resmi veya gayrı resmi yapılan bu avcılığın son bulmasını ve yetkililerin doğamızı katleden bu vahşilere dur demesini istiyoruz. Sayıları her geçen gün azalan dağ keçilerinin tam koruma altına alınmasını bekliyoruz. Konunun takipçisi olacağımızı tüm kamuoyuna belirtmek isteriz” dedi.
AVCILARDAN KAÇAN KEÇİLER BARAJDA BOĞULUYOR
Kaçak avcılardan kaçan dağ keçileri, baraj sularında boğularak telef oluyor. Peri Suyu Koruma Platformu da yaban hayvanlarının korunması çağrısı yaptı. Hayvanların yaşam alanları yok edilmesin diye, bölge halkının itiraz ve karşı çıkmasına rağmen Peri Suyu üzerinde Pembelik Barajı’nın inşa edildiği belirtilen açıklamada, “Yılın belli aylarında avcılar gruplar halinde Peri Vadisinde Elazığ Karakoçan’a bağlı Okçular, Akarbaşı, Akkuş, Pamuklu ve Balcalı köyleri sınırları içerisinde ava çıkıyorlar. Yapılan avlanmalar sonucunda kaçış halindeki dağ keçileri, barajın karşı yakasına geçerken baraj göletlerinde boğulmaktadırlar. Bunun son örneği, 5 Aralık 2020 tarihinde Elazığ-Karakoçan-İlbey mezrasından, barajın karşı yakasındaki Bingöl-Yayladere-Çayağzı Köyüne geçerken bir dağ keçisi boğularak telef olmuştur.”
“MUHTARLAR AVCILARI İHBAR ETSİN”
Açıklama şöyle devam etti: “Dağ keçilerinin avlanılması için, Amerikan vatandaşlarına özel bir izin gerekmeden, onlar adına izin verilen içimizdeki Amerikan avcıları bu işi layıkıyla yapmaktadırlar. Bu fiili duruma karşı bölgedeki vatandaşlarımızın daha duyarlı ve köy muhtarlarının köylerinin içine giren bu avcıları, zamanında ilgili makamlara bildirmeleri önem arz etmektedir. Yaşanan bu sürecin sonucunda yaban yaşamın hayatlarına mal olan bu sorunun çözülmesi için yetkili mercilerin bir an önce harekete geçmesini kamuoyu önünde talep ediyoruz.”