2021’in Ahi Evran yılı olarak kutlandığı İstanbul’da, Kiğılı iş insanı, bir önceki dönem Kiğı Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (KİSİAD) Başkanı Turan Durmuşoğlu “yılın ahisi” seçildi. Yılın ahiliğine son beş yılda 4 Kiğılı seçildi.
2021 yılının “Ahi Evran Yılı” olarak kutlanmasına ilişkin genelgede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ahilerin, “Hakka hizmet, halka hizmet” anlayışıyla uzun yıllar Anadolu’da ticaretin ve sanat dallarının gelişmesinde, barış ve huzurun tesisinde önemli roller üstlendiğine işaret etti.
Bu çerçevede İstanbul Valiliği, İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği tarafından geleneksel olarak düzenlenen “Ahilik haftası” kapsamında her yıl ahilik haftasında yılın ahisi belirlenir, Valilik, Ticaret Odası ve Ahilik Derneği işbirliği ile kurulan seçici komisyona sunulan isimler arasında seçilir.
“BEŞ YILDA İSTANBUL’DA DÖRT KİĞILI AHİ SEÇİLDİ”
2017 Yılında İstanbul’da yılın ahisi seçilen Suat Yazıcı, Turan Durmuşoğlu’nun yılın ahisi seçilmesi ile açıklamada bulundu. “İstanbul’da beş yıl içinde dört Kiğılı zanaatkâr, ahi olarak seçildi” diyen Yazıcı, “2017 yılında Suat Yazıcı, 2018 yılında Alpaslan Yazıcı, 2019 yılında Ali Kemal Adıkalan ve 2021 yılında ise Turan Durmuşoğlu’nun yılın ahisi olarak seçilmesi, İstanbul’da yaşayan Kiğılıların meslek, sanat ve ahlaki karakterleri ile takdir edilmiş olması, beni gururlandırıyor” ifadelerini kullandı.
Yazıcı, yaptığı açıklamada, “Otuz dördüncü ahilik haftası İstanbul Valiliği kutlamaları çerçevesindeki kutlamaların önemli bir ayağı Ahi İş Adamları Derneği, Pendik Kaymakamlığı ve Pendik Belediyesi tarafından Pendik’te kutlandı. Bu kutlama çerçevesinde yılın ahisi Kiğılı kardeşimiz Yüksek İnşaat Mühendisi Turan Durmuşoğlu seçildi, yürekten tebrik ediyorum. Şet kuşatmanın şahitleri ise ben Suat Yazıcı ve Mehmet Ali Dağıstan olduk.
Kiğılı olmanın gururunu yaşattığı için Baba Hüseyin Durmuşoğlu’nu kutluyorum, Turan gibi bir evlat yetiştirdiği için. Ahilik haftamız kutlu olsun” dedi.
“SORUMLULUĞUMUN BİLİNCİNDE DAHA ÇOK ÇALIŞACAĞIM”
Ahilik programının akabinde gazetemize açıklamalarda bulunan Turan Durmuşoğlu,
“UNESCO 2021 Ahi Evran yılı bünyesinde İstanbul Valiliği, İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği, Pendik Kaymakamlığı, Pendik Belediyesi işbirliği ile düzenlenen programda şahsıma tevdi edilen ahilik ünvanından dolayı, başta babam Hüseyin Durmuşoğlu’nun elini öperek, değerli büyüklerim Suat Yazıcı, Mehmet Ali Dağıstan ve İmes Sanayi sitesi Başkanımız Kemal Akar Bey tarafından ‘Ahilik Şed’i’ kuşatıldım. Şahitlerimizin huzurunda icazet aldım. Beni bu makama layık gören kurumlarımıza ve büyüklerimize çok teşekkür ederim” dedi.
Durmuşoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Manevi olarak ölçülemez bir değeri ve onuru, çocuklarıma miras bırakacağım. Bu aynı zamanda daha fazla çalışma, daha fazla fedakârlık, daha fazla insanımıza dokunmayı gerektiriyor. ‘İnsanın en hayırlısı, insana faydalı olandır’ inancıyla daha çok çalışacağım.”
AHİLİK NE DEMEK, AHİ EVRAN KİMDİR?
Dürüstlük ve dayanışmayı sanatla birleştirerek İslam’ın engin ve evrensel prensiplerini dünyaya farklı bir pencereden sunan Ahilik teşkilatı, günümüz iş dünyasına da ışık tutuyor.
AHİLİK VE AHİ EVRAN VELİ
Kardeşliğin, cömertliğin, yiğitliğin, fedakarlığın, doğruluğun, dürüstlüğün, kalitenin, üretimin, ahlakın, sanatın, aklın ve bilimin esas alındığı Ahilik teşkilatı, Ahi Evran Veli tarafından 1200’lü yıllarda kuruldu.
Ahilik, o dönemde Anadolu’ya göç edenlere aş ve iş imkanı sağlayarak, aynı zamanda tekke ve zaviyelerde iyi bir Müslüman ve vasıflı bir meslek sahibi üretici haline getirilmesine katkı yaptı.
Kırşehir Valiliği ve Ahi Evran Üniversitesi kaynaklarından derlenen bilgilere göre, Anadolu Ahiliğinin kurucusu Ahi Evran Veli, 1171 yılında İran’ın Batı Azerbaycan bölgesinde bulunan Hoy kasabasında dünyaya geldi.
Çocukluğu ve ilk eğitim dönemi Azerbaycan’da geçen Ahi Evran, Horasan ve Maveraünnehir’de büyük üstatlardan ders aldı.
Ahi Evran, bir hac yolculuğu esnasında Şeyh Evhadüddin Kirmani ile tanışarak ondan dersler aldı. Bağdat’ın İslam dünyasının büyük sanat ve ilim merkezi olması, Ahi Evran’ın çok yönlü yetişmesinde etkili oldu ve burada Abbasi Halifesi Nasır Lidinillah’ın kurduğu fütüvvet teşkilatını tanıdı.
13. yüzyıl başlarında Muhyiddin Arabi ve hocası Evhadüddin Kirmani ile Anadolu’ya gelen Ahi Evran, Kirmani’nin kızı Fatma Bacı ile evlendi.
Nasır Lidinillah’ın kurduğu fütüvvet teşkilatına katılan Ahi Evran, bu teşkilatın da etkileriyle Anadolu esnaf ve sanatkarlarını teşkilatlandırılması için çalışımalar yaptı.
Esnafa İslamiyet’i anlatarak dünya ve ahiret işlerini düzenli hale getirmeleri için çalışmalar yapan Ahi Evran, Kayseri’de deri işleme atölyesi (debbağ) kurdu ve burada o dönem Moğol istilasına karşı Kayseri’yi savunan Ahileri teşkilatlandırdı.
Bir dönem Konya ve Denizli’de yaşayan Ahi Evran, 1206 yılında o zamanki ismi “Gülşehri” olan Kırşehir’e geldi.
Ömrünün sonuna kadar Kırşehir’de yaşayarak iş ve aş verdiği insanlara tekke ve zaviyelerde iyi bir Müslüman ve vasıflı bir meslek sahibi üretici insan olmaları için gayret gösterdi.
“Hak ile sabır dileyip, bize gelen bizdendir. Akıl ve ahlak ile çalışıp bizi geçen bizdendir”
Ahi Evran, 32 çeşit esnafı eğitim, sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel, dini ve ahlaki değerlerle teşkilatlandırarak zamanla Selçuklu ve Osmanlı coğrafyasında sanatını icra eden bütün esnaflara yayılacak Ahilik sisteminin temellerini attı.
Moğollara karşı mücadele ederken 1261 yılında 93 yaşında şehit edilen Ahi Evran’ın türbesi Kırşehir’de, kendi adını taşıyan caminin içinde bulunuyor.
“Hak ile sabır dileyip, bize gelen bizdendir. Akıl ve ahlak ile çalışıp bizi geçen bizdendir.” sözleri dilden dile dolaşan Ahi Evran’ın 20 kadar telif ve tercüme eseri bulunuyor.