Gurbetçilerimiz yine beni haklı çıkardı. “İnternetsiz Ev, Tabletsiz Öğrenci Kalmasın” kampanyası ile bir kere daha gördüğüm Bingöl gerçeği ve tespiti ile beni haklı çıkardıkları için, o güzel yürekleri için, insana, doğaya, memlekete olan sevdalarına, eğitime olan inançlarına, doğru ve toplumsal projelerde hep yanımda olan bu çok değerli gurbetçi dostlarıma ve bu kampanyaya artık ara verirken en kalbi duygularımla bir kez daha teşekkür ediyorum.
386 ADET TABLET DAĞITILDI
Kampanyamızın ateşini körükleyen 70 tablet ile Avusturya’da yaşayan kuzenim Ferit Tüker, başta olmak üzere, Aydın Duzgun’e, Orhan Çağıltaş’a, 200 tablet ile İstanbul’da dernek faaliyetlerini yürüten Poyrazlar Derneği Başkanı Ömer ve Hilmi Poyraz’a, İstanbul’da yirmi yıllık dernek faaliyetlerini sürdüren ve 13 tablet bağışlayan Adaklı Karaçubuk Köyü Dernek Başkanı Vahit Akengin’e, 15 tablet ile Avrupa’da yaşayan Metin Çatak’a, 10 tablet ile yine İsviçre’de yaşayan İbrahim ve Hasan Aksakal kardeşlere, İsviçre’de yaşayan Yaşar Atılgan’a, İstanbul’da yaşayan hemşerilerimiz iş insanı Ali Çinko’ya, yazarımız Emin Toprak’a, Ömer Nayır’a, Sancak Sütgölü Zağ Köyü eski dernek başkanı Gazi Adkovayçin’e, Adaklı’lı iş insanımız Vedat Aktaş’a, Hasan Çiytak’a, Zeki Baran’a, Celal Çakın’a, Bursa’da yaşayan eğitimci Hasan Polat’a, kampanyamız direk olarak 386 adet tablet ve dolaylı ( kampanyamızın etkileyip kendi köylerine direk olarak destek olan yüzlerce gönlü güzel) insanlarımıza ve manevi desteklerinden dolayı Semiramis Karaarslan hocama teşekkür ediyorum.
Ramazan geldi, hoş geldi.
Maalesef, Müslüman olan ülkemizde sadece Ramazan’dan Ramazan’a akla gelen iyilik, hayır ve zekatlar moda oldu.
Yapılmasın demiyorum tabii ama fakir insanlarımız, zekat ve sadaka için Ramazan’ı mı bekleyecek?
Geçen hafta İstanbul’dan bir dostum aradı, yardıma ihtiyacı olan üç aileye dokunmak istediğini söyledi. Tablet dağıtımı sürecinde Abdurrahman Korkut arkadaşımızın referansı ile gittiğimiz birisi lise üçüncü sınıf öğrencisi, diğeri 4 yaşında iki çocuklu ve terk edilen hasta anneden oluşan aileyi ziyaret ettim.
Lise üçüncü sınıf öğrencisi, verilen tabletin de desteği ile sınıfında birinci olduğunu ve birinci olmanın gururunu bizimle paylaşması beni, çok duygulandırdı.
Bölge ayırımı yapmadık ama bu duyarsızlık da bu kadar olmaz dedirtti.
Kampanyamıza facebook üzerinden canlı yayın ile başlamıştık. Toplam dört canlı yayında tüm ilçelerimizden iş insanlarına çağrıda bulunduk ama açık ve net yazıyorum, Bingöl Merkez, Genç ve Solhan’dan öne çıkan olmadı. Ses çıkmadı ama tablet dağıtım inisiyatifini, bize bırakanlar sayesinde Bingöl merkez, Genç ve Solhan ilçemizden öğrencilere de tablet verdik.
Listesini isteyen olursa, verebilirim…
*
MEMLEKETİN KAYMAĞINI YİYENLERDEN TIK YOK!
Bingöl’de yaşayan, siyasi arenada, sosyal ve ekonomik alanda, ihalelerin müdavimleri, ilin kaymağını yiyenlere de sırf eğitim ve hayır işi olduğu için başvurdum. Aradım, konuyu uzun uzun çoğuna anlattım ama kimisi ‘biz verdik’, kimisi ‘ben sana dönerim’ dedi veya bir daha aradığımda cevap vermediler. İsim vermeyeceğim, okurlarımız siz zaten biliyorsunuz.
Gurbetçilerimiz neden bu kadar duyarlı?
Ailece 30 yıl yaşadığım İstanbul’da, özellikle dernekleşmenin ana temeli, memlekette yaşamak durumunda kalanlara olan sahiplenme duygusunu gördüm. Rahmetli Yaşar Akyüz’ü bir kez daha rahmetle anıyorum. Dernek başkanları, iş insanlarının gözü her zaman memlekete yönelikti.
Memleket için neler yapabiliriz?
Bu şuur vardı, üç kişi bir araya gelse, doğup büyüdüğü, imkânsızlıklar içinde geçmişi unutmadığı için hemşeri duygusu vardı ve bu devam ediyor.
Gurbetçilerimizin arkasında siyasi destek görmedim, tamamen kendi elleriyle, emekleri, dişi ve tırnağıyla bir konuma geldikten sonra doğru fikir ve proje önüne konulduğunda hep destek gördük.
Bingöl’de özellikle dışarıdan gelen ve içeriden de koca firmalar var, hani bir deyim var ya, ‘kaymağını yiyenler’in hayırla pek işi yok galiba…
Bir toplantıda, üst düzey siyasilerle bir fotoğraf çekmek için milyon harcayanlar var ama eğitim ve öğretimin online olduğu bu dönemde, bu tür hayırlar herkese nasip olmuyormuş.
Gönlü güzel insanlara, sağlık ve esenlikler diliyorum.