Zazalara yakışmadı
Bingöl ilginç bir ildir. Bunu yıllardır siyaset yapanlar hep söylerler de kimse inanmaz.
Sevdi mi? Tam seviyor. Sildi mi tam siliyor. Bu anlamda çok radikal olduğu herkesçe bilinen bir gerçekken, genel temayül radikallik kimseye ve kimselere fayda sağlamıyor. Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a gösterilen sonsuz sevgi, diğer siyasi Parti liderlerine yer kalmıyor.
Son olarak kendi bölgesinden olan ve Bingölün Genç ilçesinde Ortaokulu okumuş, Tren istasyonunda su, yumurta satmış, üstelik aynı dili yani Türkiye tarihinde bir ilk, Dersimli, Zazaca konuşan, öz geçmişinde Bingöl diyen, Genç diyen Kemal Kılıçdaroğlu, memleketine yani Bingöl’e geldi.
Sevgi de, saygı da, ölçülü olmalı
Bu olay Türkiye genelinde çok konuşuldu, çok tartışıldı, Bingöl’de halen tartışılmaya devam ediyor. Ve maalesef unutulmaz bir iz bırakmıştır.
Bu olayı yapanların Bingölü temsil etmesi söz konusu olmasa da; Kürtçe’de bir atasözü vardır. “Gahak nav’i garan ki xırab dıke” Bu olay olduktan sonra İstanbul’da telefonlarım kilitlendi, dernek başkanlarından iş adamına kadar birçok kişi olayı ayıpla karşıladı. Bu olayı bir başka partinin organize ettiği iddiaları doğru olsa da, bu mitingi organize edenlerin bu tür provakotörlere karşı uyanık olamaması da, o kadar eksikti.
Allah’tan yöre insanı, soğukkanlılığı ile olayı geçiştiren Sayın Kılıçdaroğlu’nun “liderliği sayesinde” olabilecek acı olaylara fırsat verilmedi.
İlimizin Zazaları çok sıcakkanlıdırlar. Çok cesur ve misafirperverdirler ancak birkaç kendini bilmezin olayları Bingöl’e mal edilmemelidir. Zazalara yakışan; seversin sevmezsin, oy verirsin vermezsin o başka ama bir ana muhalefet Partisi Genel Başkanı ili ziyaret ediyor, onu doğru bulmasanız da dinlemek, yakışırdı.
İnanıyorum ki Bingölün sağduyulu çoğunluğu da böyle düşünüyor.
FESTİVALLER BİTİYOR MU?
Festivallerin çakışması halkta tepkilere sebep oldu.
Karlıova güneşin doğuşu festivali 22- 24 Temmuz, Yayladere Sülbüs doğa ve kültür festivali 22- 25 Temmuz, Kiğı ve Karer festivali 6- 7- 8 Ağustos’ta birbiriyle çakıştı.
Karlıova Güneşin doğuşu festivali, Yayladere, Kiğı ve Karer festivallerinin arka planında ekonomik kriz vardı. Organizasyon ekiplerinin bütün iyi niyetlerine rağmen, ekonomik sıkıntılar festivallere “damga” vurdu. Daha önce yazdığımız gibi bu “festivaller birleşmeli.” Bir gün Yayladere, bir gün Karlıova, bir gün Kiğı, bir gün Adaklı, bir gün Karer, bir gün Solhan, bir gün Genç ve en son Bingöl merkezde bitecek Genel bir festivalden başka çare yok.
Yanı başımızda “Munzur” var. Uzakta aramaya gerek yok. Bizim de festivalleri birleştirip Türkiye gündemine gelmemiz için birleşmemiz lazım. Aksi halde gelecek senelerde Festival falan bir şey kalmayacak.
Dost acı söyler. Çünkü festivalleri sürükleyecek para “yok”…