TEBRİKLER (!)

Ak Parti 6. Olağan kongresinde aday adaylık dönemi ve aday belirlendikten sonraki süreci tüm aday adaylarını kucaklayan bir yöntemle idare eden, yedi ilçe ve dört belde’den olağanüstü stratejik yönetim kurulunu oluşturan başta Sayın vekillerimiz Cevdet Yılmaz, Enver Fehmioğlu, Yusuf Coşkun ve yeni il başkanı M. Hanefi Güleri tebrik ediyorum.
14 Ocak 2018 Pazar

BİNGÖL İKİ’DEN BÜYÜKTÜR

Sayın Cumhurbaşkanımızın “Dünya Beş’ten büyüktür” sözüne uyarlayarak Bingöl ikiden büyüktür sözü, artık kuzey ilçeleri olarak adlandırdığınız Adaklı, Karlıova, Kiğı, Yayladere ve Yedisu ilçelerinden yüksek sesle dillendiriliyor.

Bu durum, lider doğmuş büyüklerimizin eseridir.

Peşinen söylüyorum, “adaylığı vermediler” o yüzden karalıyor, deyişlerini ret ediyorum. Bingöl bizimdir, ilçeler de bizimdir, o listeye giren her birey de bizim insanımızdır. Hepsine saygım vardır ve canı gönülden başarılar diliyorum. Bir gazeteci olarak, halkımız için yaptıkları her olumlu çalışmalarını da destekleyeceğim.

EN SON 1983 TE M. ALİ DOĞUŞLU VEKİL OLMUŞTU

En son 1983 yılında Anavatan Partisi ile Kiğı’dan Mehmet Ali Doğuşlu iktidar partisinden milletvekili olmuş, ondan sonra da bir daha fırsat, verilememiştir.

16 yıldır iktidarda olan Ak Partinin ilimizde en zayıf olduğu bölge, Kuzey ilçeleri olarak adlandırdığınız Adaklı, Karlıova, Kiğı, Yayladere ve Yedisu ilçeleridir. İlçe nüfusları üsteki tablodaki gibidir. Ak Parti döneminde her seçimde Merkez, Genç ve Solhan ilçelerinden vekilleri seçiyoruz.

İki dönemdir Genç ilçemize hem vekil, hem de il başkanlığı veriliyor. Daha önce Solhan vekili ve il başkanı varken yine Karlıova ve Kiğı bölgesi yok sayılıyordu.

Yaklaşık bir yıl önce ailem ve arkadaşlarım arasında istişarelerle kuzey olarak tabir edilen bölgeden Bingöl merkezde ikamet eden biri olarak il başkanlığına talip oldum.

Kendim Kurmanc, eşim Zaza özelliğinde bir ailem, gazetecilik mesleği gereği Bingöl’ü iyi tanıyan, sosyolojik ve kronolojik sorunlarının içinde yaşayan biri olarak aday oldum.

Yıllarca birleştiren, kucaklayan bir yayın politikası güden bir gazeteci olarak, Ankara kulislerinde ilk üçte iken neden en arkaya atıldığımın cevabını arıyorum.

Ben yine de kucaklayıcı, birleştirici olmaya devam edeceğim.

Gazeteci olarak bizler hancıyız, siyasiler yolcudur. Kimler geldi, kimler geçti…

Adayların temayül yoklaması günü sayın vekillerimiz Bingöl’deydiler. 16 aday adayı mülakat öncesi bir araya getirilse, sözlerinde ‘dava’ düşmüyor ya; her birinizle bu dava yolunda beraber çalışacağız. Bir başkan, yanına da hepimiz el ele bu ülke, memleket, “vatan millet Sakarya” gazı verilse; bu aday adaylarını incitmeden, kırmadan yanlarına alabilirlerdi.

Ama olmadı, bunu öngörülü lider insanlar yapar.

Kimse Ak Partiye, Reis’e kızgın değildir ama vekillere her aday adayı içten içe kızgındır. Bingöl’de ikamet eden bir adaya karar verildi, ithal bir aday olmadığı için hiçbirimiz üzülmedik. Ama nezaket gereği bu aday adaylarla bir araya gelinmedi, aranmadık ve adam yerine konulmadık.

Kongre sonrası yönetim listesi paylaşılınca Bingöl şok oldu.

30 Kişilik yönetim listesinde Genç ilçemizden başkan ile beraber toplamda 9 kişi vardı.

Solhan ilçesi Ak Parti kurulduğundan beri Türkiye genelinde ilçe bazında en fazla oy veren ilçedir, ama listede tek bir kişi bile yoktu.

Kuzey olarak adlandırılan Adaklı, Kiğı, Yayladere ve Yedisu’dan 30 kişilik yönetim kurulunda bir kişi bile yok.

Karlıova ilçesinden bir kişi, merkez köylerden isim vermeyeceğim, bir köyden iki kişi var ve o kişilerden biri aynı zamanda muhtardır, bu muhtar bir açılışta Belediye başkan yardımcısını dövecek kadar gözü kara kişiyi, ana listede görebiliyoruz.

Acaba bizde yönetime girmek için, birini dövmemiz mi lazım?

Adamcılık, bölgecilik ve aşiretçilik İslam coğrafyasının kanayan yarasıdır.

“Kötü olsun benim olsun” düşüncesi, karşı tarafı terörize eder.

İlk günde olduğu gibi bu günde, yarın da aynı noktadayım.

Bingöl, “Ben” den önemlidir.

Ne zaman biz olursak, o zaman adalet, eşitlik, kardeşlik gelişir ve evine yansır, evinde huzuru olan çevresine de yansıtır, çevresine huzur veren iline, ilinde huzuru olan bölgesine ve ülkesine de huzur yayılır.

Reis, istikamet Mersin’e derken, bizim vekiller, tam tersine gidiyor sanki…

Haber okunma sayısı: 29129