30 yıldır cezaevinde olan Bingöllü şair İlhan Sami Çomak’ın tahliyesi İdare ve Gözlem Kurulu’nun oybirliğiyle aldığı kararla engellendi. Vasisi İpek Özel, Çomak’ın “Madem öyle ben de 96 gün sonrasına ayarlayayım saatleri” dediğini aktardı.
Hiçbir somut delil olmamasına rağmen müebbet hapse mahkum edilen ve 1993’ten bu yana tutuklu bulunan şair İlhan Sami Çomak 30 yıllık infazını tamamladı. Ancak İdare ve Gözlem Kurulu’nun oybirliğiyle aldığı kararla Çomak’ın tahliyesi üç ay sonraya ertelendi.
Karara itiraz edeceklerini belirten Çomak’ın vasisi, Öğretim Görevlisi İpek Özel, kararın oybirliğiyle alınmasının üzücü olduğunu söyledi. Karardan önce cezaevi yönetimin bile ‘olumlu’ konuştuğunu aktaran Özel, engelleme kararına şaşırdıklarını söyledi.
SON YAZDIĞI ŞİİRİ ÇIKARKEN YANINDA GETİRECEKTİ
Tahliyesinin engelleneceğine ihtimal vermediklerini belirten Özel, 7 Ağustos’ta yaptığı ve ‘son açık görüş’ diye yazdığı paylaşımını hatırlattı:
“İlhan Sami Çomak tamı tamına 13 gün sonra özgür. Bugün 30 yılın son açık görüşünü yaptık. Bu kuş tüyü, dün öğleden sonra havalandırmaya dikey olarak düşmüş. İlhan “ İnanabiliyor musun görüşe saatler kala bu geldi. İlk gördüğüm an o kadar sevindim ki onu iyiliğin ve umudun önhabercisi olarak kabul ettim “ diye söyledi. Cezaevinde “karanlık gecenin sonu” isimli son şiirini yazmış, çıkarken yanında getirecek . İlhan’ı ruhen rahat ve huzurlu gördüm, heyecanlı olmaktan daha fazla mutluydu sanki. Cezaevi içinde her şey şimdilik bizden yana duruyor umarım 13 gün sonra burada İlhan’ın fotoğrafını da paylaşırım; o her zamanki güzelim gülümsemesiyle olan ,sımsıcak ama bu kez özgür bir fotoğrafını…”
‘İLHAN HABER YOLLAMIŞ: İYİYİM GÜÇLÜYÜM’
Özel, tahliyesinin engellenmesinin ardından İlhan Sami Çomak’ın kendisine avukatlar aracılığıyla “Ben iyiyim güçlüyüm. Hadi üzülme, yani senin sağlığına bir şey olmasın. Ben 3 ay daha ben kalırım” mesajını gönderdiğini söyledi.
’30 YILDA ISLAH OLMAYAN ÜÇ AYDA NASIL OLACAK?’
Özel, kurulun verdiği karara tepki göstererek şunları söyledi:
“30 yıl cezaevinde bir insan kalıyor. Hala ‘ıslah olmadığına’ karar veriyorlar. Böyle bir şey olabilir mi? 30 sene bir kişi cezaevinde ‘ıslah olamadıysa’ üç ayda nasıl olacak? İlhan 30 sene cezaevinde kaldığı için artık belirli bir yaşa geldi. Pek çoğu onlar doğduğunda cezaevine girmiş bir kişinin 30 yılda ıslah olup olmadığını değerlendirebileceği bir uzmanlıkta olduklarını düşünmüyorum, değiller.”
Özel, Çomak’ın tahliyesinin engellenmesinin ardından ise “Madem öyle ben de 96 gün sonrasına ayarlayayım saatleri” diye yazdığını söyledi.
İLHAN SAMİ ÇOMAK KİMDİR?
1994’te 21 yaşında İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü öğrencisiyken gözaltına alındı. “PKK adına orman yakma” ve “bölücü faaliyette bulunma” suçlamalarıyla tutuklandı.
Gözaltında ve daha sonra da tutukluluk sürecinde işkenceler gördü. Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nde yargılandı. Davası altı yıl sürdü. Orman yakmak suçlaması düşerken PKK’ye üye olmak, molotoflu saldırılar düzenlemek, Diyarbakır Lice’de silahlı çatışmaya girmek, karakola saldırı gibi eylemlerden idama mahkum oldu. Ancak idam cezasının kalkması sebebiyle cezası müebbet hapse çevrildi.
Yargıtay 2000’de Çomak’ın cezasını onadı. Çomak 2001’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdu ve DGM’de askeri hakim tarafından yargılandığını, hakimin tarafsız olmadığını, bu nedenle de adil yargılanmadığını belirtti.
AİHM, 2006’da Çomak’ın adil yargılanmadığına hükmetti ve Türkiye’yi tazminat ödemeye mahkum ederek Çomak’ın yeniden yargılanmasına karar verdi.
AİHM kararı sekiz yıl gecikmeli uygulandı. Sekiz yıl aradan sonra İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi 16 Ocak 2014’te yeniden yargılanma talebini haklı buldu. Çomak 11 Mart 2014’te tekrar mahkemeye çıktı. Devam eden süreçte tutuksuz yargılanma talebi reddedildi. Çomak yeniden müebbet hapse mahkum oldu. Yargıtay somut hiçbir delil bulunamamasına rağmen cezayı bir kez daha onandı.
29 yıldır hapishanede olan Çomak’ın “Günaydın Yeryüzü”, “Geldim Sana”, “Açık Deniz”, “Karınca Yuvasını Dağıtmamak”, “Hayattayız Nihayet” ve “Hayat Seni Çok Seviyorum” adlı kitapları yayımlandı.
Kaynak: artıgerçek/ Mazlum Bucuka