DOLAR
34,5330
EURO
36,1877
ALTIN
2.963,29
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
17°C
İstanbul
17°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

Emin TOPRAK

Emin Toprak Bingöl-Kiğı- Zeynelli Köyü’nde 19/03/1950’de doğdum. Köyümde İlkokul (1957-1962) Erzurum Yavuz Selim İlköğretmen Okulu (1962-1968) İstanbul Atatürk Eğim Enst. Eğitim Böl.(1973-1977) ve Marmara Ün. PDR bölümü Lisan tamamlama… 5 yıl İlkokul Öğretmeni, 16 yıl Rehber Öğretmen, 19 yıl Eğitim Müfettişi olarak 40 yıl 6 ay çalıştım. 2013 yılında emekli oldum. Halen emekli Matematik öğretmeni eşimle birlikte İstanbul’da oturmaktayız. 2 çocuk ve 2 de torunumuz var. https://etoprak1950.blogspot.com/ Blogumda DOSTÇA yazılar yazıyorum

    Ürkek Muhalefet ile HDP

    19.03.2021 10:46
    442
    A+
    A-

    Ürkek Muhalefet ile HDP

         AKP-MHP iktidarı sonunun geldiğini biliyor!.. 
    Bu gerçeği; dip yapan ekonomi, işsizlik verileri, meydan, sokak, pazar görüntüsü ve anketlerden görmüş, öğrenmiş, anlamıştır. Bu korku ve panik hali ona, ülke içinde; taraftarlarını muhaliflere düşman etmek, dışarıda da ülke için yeni yeni düşmanlar bulmak için sürekli algılar yaratmak gibi pek çok yanlış yaptırıyor. Korkuyorlar! İşte bundandır, bir o yana, bir bu yana saldırmaları. 

    Tek amaçları, çökmekte olan iktidarlarını korumak!..

    Tek hedefleri, iktidara  göz dikmiş “ürkek muhalefet”. 

    binguven-bal2

    Asıl korkuları da, ürkek muhalefetin HDP gibi dik durması…


    Bir de buruk sevinçleri var: “Muhalif olan parçaların hiçbiri tek başına iktidar olabilecek kamuoyu desteğine sahip değil!…”

    Muhalefetin Çaresizliği 

    Ürkek muhalefet; aslında iktidarın her gün güç yitirdiği, muhalif olan hiç bir grubun da %50+1 oyu bulamadığı gerçeğini biliyor ve görüyor. Fakat diğer gruplarla demokratik uzlaşıyı sağlayacak güç birliği için gerekli ortak paydayı kuramıyor. Çünkü her grup kendince şark kurnazlığı yapıyor; “diğerlerine” kendi özlem, çıkar ve ilkelerini dayatarak onları kendilerine benzetmeye çalışıyor.

    Ürkek muhalefetin ortak noktaları: HDP düşmanlığı!.. 

    Oysa birlikte olmanın muhteşem başarısını, büyük şehir belediye seçimlerini bir bir kazanırken gördüler. Bu başarının tek mimarı da “çirkin ördek yavrusu” ilan ettikleri HDP olmuştu. Bu gerçeği de gördüler, ‘mahcupça’ kabul ettiler, fakat bu partiyi aralarına almayı hiç istemediler.

    O günlerde HDP; “demokrasi ve barış” kazansın dedi ve bu kurnaz pragmatist anlayışlara yardım etti. Fakat onlar; ‘bu partinin de bizler gibi amaç, ilke ve öncelikleri var.’ diye hiç düşünmediler. 


    Çünkü HDP ülkede baş sorunun Kürt sorunu olduğunu ve bu sorunun ancak “demokrasi – barış” ortamında, her farklı kimliğe eşit vatandaşlık hakları tanımakla çözüme kavuşabileceğin söylüyordu. Ama ürkek muhalefet (ki, sanki içinde bir Doğu Perinçek damarı saklı); bu görüşleri bölücülük sayıp karşı çıkıyor, duymak bile istemiyor ve tıpkı AKP-MHP iktidarı gibi sadece HDP’nin oylarını istiyorlar.  

    Bu anlayış içindeki ürkek muhalefet, iktidarı alacak adımları atmıyor. 

    ***

    Bu iklimin etkisinde kalan dostlarımız sık sık soralar: 


    “Kürtlerin neyi eksik, hangi hakları yok ki?” 


    -Sadece bir kaçını sayalım bakalım: 


    Kürtlerin ana dillerinde; okur-yazar-konuşur olmaları, şarkı-türkü-masal söylemeleri, çocuğuna isim vermeleri, ölüsüne mevlit okumaları…, yasaktır. Coğrafyalarındaki, dağ, tepe, köy, kent isimleri değişmiştir. Sadece bunlar bile onların; kimliksiz, köksüz, kültürsüz bırakılmak istendiğini göstermez mi? 


    Özetlersek: dil, bir halkı geleceğe taşır. Hani: “Savaş barutsuz kalınca kaybedilir” ya, bir halk da dilsiz kalınca…


    Kimliksiz, köksüz, kültürsüz kalmak!…


    Şimdi lütfen bir an için kendinizi bu hakları olmayan bir Kürt olarak düşününüz. 


    Düşündünüz mü? Peki, neler hissettiniz?


    Biliniz ve inanınız ki, bu insanlar 3-4 kuşaktır hep bu duygu ve hisler içinde dirençle yaşadı ve yaşıyorlar. 


    Onların bu istekleri birer lütuf değil ki, her biri evrensel insan hakkı, hem de ülkemizin altına imza attığı insan hakları sözleşmesi içinde satır satır sıralanan haklar…  


    Bu coğrafya  dünya kültürüne beşik olmuş Anadolu… Bu toprakların en kadim halklarından birisidir Kürtler. 


    O halde, Kürtlerin insani hakları, kültürleri niçin yok sayılıyor?


    Peki, vicdanlar olanlara neden sessiz?! 


    Bu ayrımcılık, nefret suçu, ya da ırkçılık değil mi?


    HDP’nin nice lideri ve üyesi hapiste, seçimle kazandığı hemen hemen tüm belediye  başkanlıkları kayyımlara devredildi. Yetinmediler, şimdi de Anayasa Mahkemesince aklanmış ve haksızlık yapıldı diye mağdurlarına tazminatı ödenmiş olan bir davayı yeniden gündem yaptılar kitlesel gözaltılar(!) yapmaya başladılar.  


    Haa, bir de Demirtaş’ın o meşhur kahvaltıda buluşma teklifi vardı. Bu insani diyalog çağrısı bile ilkel kan davası anımsatmasıyla karşılık buldu. Ne kadar yoz ve çirkin!…


    Ey muhalefet partileri! Hani siz hak-hukuk-adalet diyordunuz neredesiniz?  


    Artık gerçeklerle yüzleşiniz! Seçimlerde “istemem yan cebime koy”  şark kurnazlığını da bırakın, bu kurnazlık sürgit devam edemez, etmemeli…   


    Sağduyu, HDP ile demokrasi ve barış ortak paydasında buluşmanızı ister.


    ***


    Zaten iktidar işini bırakmış, elindeki yargı, yürütme, güvenlik, eğitim, medya ve algı mühendisliği desteği ile muhalif insanları ve onların temsilcisi olan parçalı muhalefete yükleniyor. Onları bir arada tutmamak için farklılıklarını “düşmanlık” haline getirmeye, parçaları uzlaşmaz kılmaya çalışıyor. Ve onları; haksız, hukuksuz, adaletsiz, güvensiz, güvencesiz, eğitimsiz ve çaresiz bırakmayı başarıyor. 


    İktidardakiler, muhalefeti dağınık ve uzlaşmazlık içinde gördükleri an, ellerini ovuşturup gülüyor, sonra da bu durumu fırsata çeviriyorlar. 


    Eyy, parçalı muhalefet ve destek verenler! 


    Yıllardır; EGO, kibir ve baskıdan çok çektik. Eğer çektiklerimizin bitmesini, bize çektirenlerin de demokratik yollarla gitmesini istiyorsak, şimdi farklılıkları zenginliğe dönüştüren adımları atmanın tam zamanı… 


    Biz farklılıklarımızı kabul edip ve birbirimize saygı duydukça çoğalır ve “insanlık” ailesinde yer alırız. O halde bu barışçı birlikteliğe kim engel olmak isterse onların; EGO’ları, ırkçı, dar grupçu anlayış ve eylemlerine de karşı  durmalıyız. Ancak o zaman ortak vatanda demokrasi ve barış içinde mutlu, huzurlu bir yaşam olabilir.

    Yazarın Diğer Yazıları
    binguven-bal2
    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.