Yolda Sabri Bey şaka ile karışık, “Bak, Raif Kurt adı gibi kurttur, dikkat et seni yemesin!” dedi.
İstanbul’da tanıdık yok, kimseler yok.
Kendisinden Levent’teki daireyi satın aldığım Raif Kurt iş teklifinde bulundu. Raif avukat idi. 6. Ağır Ceza Reisi Sabri Bey doğuluydu. Raif Beyin oraya geliyor, oradan tanışıyorduk. Ben, Raif ve Sabri Bey ortak iş yapamaya karar verdik. Ben %25, onlar %75 hisseye sahip olacaklardı. Onlar işi alacaklar, ben de yapacaktım.
“Raif aramızda bir sözleşme yapalım” dedi.
“Hay hay” dedim.
Kalktık, notere gittik.
Yolda Sabri Bey şaka ile karışık, “Bak, Raif Kurt adı gibi kurttur, dikkat et seni yemesin!”
Noterde mukaveleyi hazırlarken, Raif’in sözleşmeye şöyle bir cümle eklemeye gayret ettiğini fark ettim.
“Dentaş firması, …’nun alacağı bütün işlere %75 ortaktır.”
Sabri Bey’in yolda söylediği sözler aklıma geldi.
Soyadı gibi Raif Kurt, kurt adamdı.
Ayağa fırladım.
“Yahu” dedim “Bu şekilde sen benim çocuklarıma da ortak olursun… Öyle bağlıyorsun ki, hayatım boyunca bir çeyreğin dışına çıkamayacağım. Ben bu sözleşmeyi imzalayamam.”
Sözleşmeyi imzalamadım.
Cağaloğlu’ndaki Kurt İşhanı Raif Beye aitti.
“Cağaloğlu’ndaki iş hanını versen bu saatten sonra birlikte çalışmamız mümkün değil” dedim ve ayrılacağımı söyledim.
Elimizde üç iş vardı.
“Üstesinden gelinmesi en zor işi bana verin, diğer ikisini siz alın…”
Raif ise ısrarla, “Birlikte iş yapalım” diyordu.
Kararlıydım.
“Seninle iş yapmam” dedim.
Raif Bey çok kararlı olduğumu anlayınca, “Madem öyle, her ay sonu gelir 4 bin lira alırsın” dedi. “İşler bitince oturur, hesap kitabımızı yaparız…”
Bu badireyi de bu şekilde atlattıktan sonra, ay sonları bunların ofisine gider gelir oldum. Ofislerinde oturduğum bir gün, baktım ki, bankalardan, oradan buradan telefonlar geliyor, arayan arayana, durum hiç de tozpembe değil.
Bankalar arıyorsa, borçlular arıyorsa durum parlak değil demektir, diye düşündüm. Raif Beyle olan bütün ilişkimi kesmeye karar verdim.
“Sonra canım yanar, tansiyonum yükselir, neme lazım” dedim ve noktayı koydum. Alacağımdan vereceğimden vazgeçtim, bütün ilişkimi kestim.
Cafer Yurtsever, Manifaturacı Ağa dosyasından
İstanbul Belediye Başkanı Fahri Atabay bekardı, Cihangir’de oturuyordu. Mahir Duran ile çıkıp başkanın Cihangir’deki evine gittik. Pijamayla oturuyordu. Masasında çekirdek, kuru yemiş, viski… Hemen söze girdi. (Manifatura Dükkânı (4))