DOLAR
34,5252
EURO
36,4191
ALTIN
2.963,85
BIST
9.136,84
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Az Bulutlu
9°C
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Emin TOPRAK

Emin Toprak Bingöl-Kiğı- Zeynelli Köyü’nde 19/03/1950’de doğdum. Köyümde İlkokul (1957-1962) Erzurum Yavuz Selim İlköğretmen Okulu (1962-1968) İstanbul Atatürk Eğim Enst. Eğitim Böl.(1973-1977) ve Marmara Ün. PDR bölümü Lisan tamamlama… 5 yıl İlkokul Öğretmeni, 16 yıl Rehber Öğretmen, 19 yıl Eğitim Müfettişi olarak 40 yıl 6 ay çalıştım. 2013 yılında emekli oldum. Halen emekli Matematik öğretmeni eşimle birlikte İstanbul’da oturmaktayız. 2 çocuk ve 2 de torunumuz var. https://etoprak1950.blogspot.com/ Blogumda DOSTÇA yazılar yazıyorum

    Savaşlar ve Halklar

    28.02.2022 12:52 | Son Güncellenme: 28.02.2022 23:16
    346
    A+
    A-

    Coğrafyamızdaki pek çok çıkar savaşı devam ederken, bugünlerde de ülkece petrolüne, gazına, hububatı ve turistine yaşamsal bir bağla tutunmakta olduğumuz komşularımızın topraklarında, devlerin kapışması başladı, başlayacak.

    Doğa ve canlıları yakarak, yıkarak, öldürerek ve ardında pek çok acılar bırakacak olan bu savaş da bitecek.

    Bu haksız kapışma bittiğinde, zalim güçlerden hangisinin daha fazla çıkar sağlayacağı henüz belli değil.

    binguven-bal2

    Fakat tüm savaşlarda olduğu gibi bu savaşın da kaybedenleri sır değil, onları herkes biliyor.

    Kaybedecek olanlar, her iki cephede de çarpışan, ölen, sakat kalan ve büyük acılar yaşayacak olan emekçilerdir.

    Çünkü bunlar, henüz her iki cephede olup-biteni anlamamış, niçin vuruştuğunu bilmeyen, sorup yorumlamayan, ya da: ‘düşmanı kardeş yapamayan” yoksul halkların emekçileridir.

    Yine onların canları, malları yanıp yok olacak ve yine onlar olacak acıları için ağıt yakanlar! 

    Size, şimdilerde yaşamayan, fakat her iki dünya paylaşım savaşını da cephede yaşamış birini hatırlatmak istiyorum: 

    Paul ÉLUARD (14.12.1895 – 18.11.1952);

    I. Dünya Savaşı’nda askerde iken ölümleri görmüş, dehşeti yaşamış.

    II. Dünya Savaşı’nda, Hitler Faşizmi Fransa’yı işgal ederken karşı durmuş. Emekçinin emeği-kanıyla beslenen emperyalizm ve onun ırkçı türevi faşizmin neler neler yaptığına tanık olmuş, halk dostu özgürlük savaşçısı büyük bir şairdir.

    ‘Savaşta Ölenler’ şiirinde bize, savaş dehşetini ve katillerini gösterir: 

    “Her yer tıklım tıklım ölü/Acı boğacak beni boğacak beni/

    Otlar yalnızlıktan kupkuru/Ama suçlu ben değilim ben değilim/

    Katillerle bir olmadım olmayacağım da…”

    ‘Asıl Adalet’te ise; düşmanlığın gereksizliği ve saçmalığını anlatır:

    “İnsanlarda tek güzel kanun/suyu ışık yapmaları/

    düşü gerçek yapmaları/düşmanı kardeş yapmalarıdır…”

    Savaşı ve onun felsefesini anlatmak için kim bilir kaç bin sayfa gerekir. Fakat gördüğünüz gibi ÉLUARD’un sadece birkaç dizesi bu iş için yeterli olmuş!

    İşte budur şairin ve dizelerin gücü! 

    ***

    Savaşlar, egemenlerin çıkarları için yapılan kötülük ve hak ihlalidir. Böylesi kötülük süreçlerinde yaşananlar; birey, grup ve halkta öfke-kin oluşturur. Biz bu duruma: ‘canı yananların insani tepkileri’ de diyebiliriz.

    Egemenler, düzenleri devam etsin diye yeni yeni haksızlık ve kötülükler yapmak isterler. Bunun için de her zaman toplumda biriken öfke ve kini besler, onlara sığınırlar.

    Böylece o duygusal öfke-kin, artık: “Kanı yerde kalmayacak!” diyen bir meydan okuma çağrısı hem de yeni bir savaş ve saldırının gerekçesidir.

    İşte o zaman: ‘kısasa kısas’ bir saldırının gönüllü savaşçıları çoğalır ve karanlık kirli amaçlara ulaşmak da kolaylaşır. Yeni kavga, çatışma, savaş, işgaller başlar, yeni kayıplar olur, büyük acılar yaşanır. Fakat hiç bitmez  tükenmez olur: “Kanı yerde kalmayacak!” çığlıkları…

    İşte bu anlayışla beslenip mayalanır, sonra da grup ve ülkeler arasında nesiler boyu süren kanı kanla temizleme düşmanlığı olan ‘kan davası” olur. 

    Oysa demokrasinin olduğu yerlerde “Kanı yerde kalmayacak!” yerine, söz hukukun ve politikanın olur. O zaman da iletişime dayalı diplomasi uzlaşı için yol-yöntemi belirler, silahlar susar, hukuk konuşur, yargı yargılar suçlu ceza alır… Böylece, kanı kanla temizleme ilkel alışkanlıkları, hak gaspları durur, daha güvenli, huzurlu bir barış iklimi sağlanır.

    Barışçı bir yaşam; tüm farklı kimliklerin saygın, eşit, özgür olmasıyla sağlanabilir. Kısacası: ‘düşmanı kardeş yapmadan’ barış içinde yaşamak çok zordur. Demek ki; demokratik-laik-sosyal-hukuk devleti olmayan bir ülkede barış içinde huzurlu bir yaşam olmaz, olamaz.

    Niçin savaşlar bitmez, insanlar zulüm görmeden, açlık, işsizlik çekmeden barış içinde yaşamaz ki?

    Çehov’un: “Duvarda asılı silah oyunun devamında patlar.” ünlü sözüyle özetlersek: Eğer, bir ülkede veya bir grupta eller öfkeyle, kinle sıkılmış yumruk olmuşsa, orada kavga-çatışma-savaş kaçınılmazdır.

    Ama eğer bir yerde kin-öfkenin yerini akıl almışsa ve eller tokalaşmak için dostça uzatılmışsa, orada; gelecek kaygısı olmaz, dostluk ve barış olur.

    Emin Toprak- DOSTÇA

    Yazarın Diğer Yazıları
    rodi
    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.