​40 Yıldır Gülbahar Barajından Gelecek Suyu Bekliyorlar

​40 Yıldır Gülbahar Barajından Gelecek Suyu Bekliyorlar

Bingöl’ün ova köylerini canlandıracak Gülbahar sulama barajından ovaya sulama kanallarının yapılmasını bekleyen tarım ile uğraşan çiftçiler, binlerce dönüm arazinin susuzluk nedeniyle ekilemediğini, ekilen arazilerden de verim alamadıklarını, ovanın sulama ihtiyacının karşılanması halinde ekonomik olarak kalkınacaklarını umut ettiklerini söylediler.

YETKİLİLERİ OVAYA DAVET EDİYORUZ

Bingöl Merkeze bağlı İncesu (Derenazik), Gözerler(Haraba),Büyüktekören ve diğer ova üzerindeki köylerdeki binlerce dönüm arazinin atıl olduğunu ifade eden çiftçilerden Abdullah Tekin, susuzluk nedeniyle tarlalardan bir verim alamadıklarını belirterek bu sorunun giderilmesi için yetkilileri ovaya davet etti.

Tekin, “Yıllardır ova köylerinin hasretle bekledikleri Gülbahar barajının yapılıp su tutulmasına rağmen, baraj suyunun bir türlü tarım arazisine ulaştırılmaması binlerce dönüm tarım arazisinin atıl durumda kalmasına neden oluyor. İncesu köyünde oturuyorum. Ovada su olmadığı için kurak bir bölgedir. Tarım yapmak için su gerekiyordu. Kendi imkânlarımla büyük bir masrafa girerek sondajla yerin altından 150 metreden su çıkarttım. Su çıkardıktan sonra aldığım karar sonucunda bilimsel tarım yapmaya başladığını belirten Tekin, benim imkanım olduğu için sondaj ile çözdüm, imkanı olmayanların arazileri kuraklıktan tarımsal özelliklerini kaybettiğini söyledi.”

“Temeli 40 yıl önce Erbakan’ın attığı Gülbahar barajının suyunu bekliyoruz”

Gülbahar Barajının 40 yıl önce temelinin atıldığını aktaran Tekin,  “Gülbahar Barajını rahmetli Necmettin Erbakan, 40 yıl önce temelini attı. Ben o zaman daha küçüktüm, ortaokulla gidiyordum. Şimdi 55 yaşındayım. Gülbahar sulama göletinin suyunu bekliyoruz. Bu ova üzerinde bulunan İncesu, Gözerler ve daha başka köyler susuzluktan ovada tarım yapamıyor. Bingöl ovası iki kısma ayrılıyor. Bir bölümünde olan köylere Göynük sulama göletinden 15, 20 yıldır su veriliyor. Bizim bölge için o zaman Necmettin Erbakan’ın 40 yıl önce temelini attığı Gülbahar barajından gelen su ile sulanacaktı ama halen gelmedi, bekliyoruz. Gülbahar barajından buraya 3 yıldır sulama boruları döşeniyor. Çalışmalar yavaş olduğu için halen gelmedi. Geciken bu su bir an önce gelmesi lazım.  Bu yıl umarız biter; su ovaya gelir. Köylü de arazisini sular ve ekonomik olarak kalkınır.” diye konuştu.

Tekin. “Gülbahar sulama baraj suyunun bir an önce ovaya gelmesi için Eski Kalkınma bakanı Sayın Cevdet Yılmaz, Sayın Valimize,  İl Özel İdaresine ve diğer Milletvekillilerimizden bu işin takipçisi olmalarını istiyoruz. Eğer bu ovaya su gelirse cennete döner.” ifadelerini kullandı.

“Susuzluktan ve hava şartlarından dolayı buğday ekiminden verim alamadım”

Büyüktekören köyü çiftçilerinden Hayrettin Alatekin de bu yıl susuzluk ve hava şartlarından dolayı buğday ekiminden verim alamadığını söyledi.

Önceki yıllarda bir dönüm buğday tarlasından 400 kiloya kadar verim aldıklarını, şimdilerde ise çok az verim aldıklarını belirten Alateki, “Geçen yıl sonbaharda az yağmur yağdığı için ektiğimiz buğdaylar yeşillendi hep kurudu. Su olmadığı için sulamadık hepsi kurudu gitti. Su kanallarımız 1980 yılında yapılmış yenilenmediği için hepsi tahrip olmuş çalışmıyor. Burada su yok. Devlettin çiftçilere sahip çıkması lazım. Bu su kanallarının yenilenmesi gerekir. Bu ova 10-15 yıl önce yemyeşil bir ovaydı. Şimdi çöl olmuş. Ben bu yıl 150 dönüm ektim bir ton buğday evime götürdüm.  Bu yıl yaşadığımız kötü durumdan dolayı devletten tohum desteği bekliyoruz. 10 yıldır kullandığımız buğday tohumunun yerine sertifikalı buğday tohumu desteğini istiyorum.” diye konuştu.

“Bingöl’ün en büyük ovasında susuzluktan tarım yapılamıyor”

Büyüktekören köyü çiftçilerinden Sabri Alakuştekin, son dönemde susuzluktan ve bazı olumsuzluktan dolayı çiftçiler olarak büyük mağduriyet yaşadıklarını belirtti.

Alakuştekin, “Ovamız geçmişte ve şimdi de Bingöl’ün en önemli tarım yapılan ovalarından biridir. Şu an büyük sıkıntı yaşıyoruz. Bu ovamızda tek bir damla su bulamazsın. Ne ağaç kaldı ne hububat kaldı. 1982 yılından bu yana pancar, buğday gibi ürünler ekiyorduk. Ektiğimiz pancar meşhur Edirne pancarından daha büyüktü. Ama maalesef 8 yıldır bir damla su yok hububat da yetişmiyor. Onun için devletimizden yardım bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Kuraklık nedeniyle buğday alamayan çiftçiler devletten tohum desteği bekliyor”

Çiftçiler olarak, susuzluktan dolayı binlerce dönüm toprağın olduğu ovada tarım yapamadıklarını vurgulayan Alakuştekin, “Murat nehri üzerinde bent yapıyorlar. Buradan bize bir kanal su versinler. Su gelirse ovamız hayat bulur, eski haline döner. Köy ovasına su gelirse Bingöl’ün tarım ürünleri ihtiyacı karşılanır.” diye konuştu. (Nihat Kanat- İLKHA)